Cuma, Aralık 31

müşteri daima haklıdır diyen herif dünyanın en yavşak heriflerinden biriydi bence.

Pazar, Aralık 26

insanlar aslında kötüdürler, kötü olmak için yaratılmışlardır. iyi olmaya çalışırlar.
sen unutsan da insanlar hatırlatırlar.
uyuyup kendimi unutmak ve unutulmak istiyorum.



[Jacky] | Myspace Video

duvarıma asıcam

Çarşamba, Aralık 22

uyanış

çiçeğe böceğe dokunmadan geçen zamanın içine tükürmek istiyorum. iki durak arasında mekik dokunarak harcanan zamanın içine tükürmek istiyorum. hatta kendi suratıma tükürmek istiyorum. ailemle vakit geçirmek istiyorum. hangi gerizekalı cenneti elinin tersiyle iter?

"bu kitap başıma dert açacak gibi duruyor"

Salı, Aralık 21

karınca

şu hayatta başkası için çalışmak bi insanın yapabileceği en avanakça şeydir.
kişisel gelişiminize katkıda bulunabilir herhangi bir yerde herhangi bir şekilde çalışmak evet ama sonuç itibariyle enayilikten öteye gidemezsiniz.

Cuma, Aralık 17

Pazar, Aralık 5

russell brand bana dünyada ne kadar çok insan tanırsak o kadar iyi dedirtiyor. heheh. yılbaşı yaklaşıyor öyyyyyyykkkkkkkkk!!!

Salı, Kasım 23

boğazımdaki düğüm

bana dünya üzerinde annem gibi bakan başka kimse olmadı, olmayacak.

Cumartesi, Kasım 20

kendini tanımanın en yalın yolu odanı toparlamak.

part-time lover

en büyük sorunum yarım bıraktığım kitaplar

Perşembe, Kasım 18

bugün bridget jones'u andım yine:)
millet evlilik manyağı olmuş.

edi büdü




beni hayatta en çok eğlendiren şeylerden biri oturup bizimkileri izlemek. bildiğin film izler gbi:)

Pazartesi, Kasım 15

tipsiz facebook. sana mecburum:)))

Pazar, Kasım 14

canım sıkılıyor

Cumartesi, Kasım 6

dün gece 3te elektriklerin kesilmesi bünyemde kalıcı hasar yapmş olabilir:) zor bi geceydi.

soru

peki ben nasıl uyuyacağım şimdi?

yavrum benim

paranormal activity 2 tam bir bomba benim için. çünkü artık banyoya girince kapıyı kapatamıyorum.

ama şu yardıran espriyi unutmadan not etmek isterim. zebani merdivenlerden yukarı gümlete gümlete çıkarken sevgili dostum şöyle der: "300 kilo falan heralde". filmin ikinci yarısında olsa bu kadar gülmezdim heralde.

Salı, Kasım 2

Kimi yükseklerden uçuyor
Kimi kimi yükseklerden
Kimi gerçeklerden kaçıyor
Kimi kimi gerçeklerden
Kimine bir haller oluyor
kimi hep bir şeylere takıyor
Kim kimi densiz kimi den'li
Açıyor gülleri birinin
Açıyor gülleri
Çalıyor zilleri birinin
Çalıyor zilleri
Etekleri
Aynı nakarat
Hep aynı aynı
Yarısı bayat
Hep aynı aynı
Yarısı hayat
Aynı nakarat
Anlat anlat
Kiminin öfkesi yangın
Kiminin tövbesi
Kiminin gözleri baygın
Kiminin sözleri
Kimi hep muzır işlere bayılır
Kimi her gün bunalım takılır
Kimi kimi tel'siz kimi telli
Tantana var iş yok
Gürültü var ses yok
Sureti var aşk yok
Görüntü var renk yok
Tantan var iş yok

Pazar, Ekim 24

erkek ırkından tiksinmiş durumdayım. bi tanesini parçalasam ağzını burnunu dağıtsam ne güzel olurdu.

Salı, Ekim 19

artık kendime yalan söyleyemiyorum.

Cumartesi, Ekim 16

on the ways of your desire.

Cuma, Ekim 1

vedat milor ilk defa tam yıldız verdi(beyti).
dikkatimi çekti hasta olduğum birçok gerilim-korku filminin yönetmeni alexandre aja.

Pazar, Eylül 26

bundan böyle kendim için iyi şeyler yapıcam. söz.

Cumartesi, Eylül 25

dün üzerine kimse basmasın diye kenara koyduğum salyangoz bugün ezilmişti.
iş hayatında söylenen herşeye kulaklarını tıkayıp (özellikle de duygusal söylevlere) sadece paraya bakıcaksın. para konuşur.

Cuma, Eylül 24

bu memlekette GERÇEKLERİ öğrenebileceğimiz bir gazete var mı acaba?

Çarşamba, Eylül 22

klavye kullanmaktan sağ işaret parmağım acımaya başladı.

Salı, Eylül 21

bazı insanlar izlenmeye değer.

izlenmek mi daha zevkli izlemek mi?

Pazartesi, Eylül 20

I lie to myself all the time, but I never believe me

bensiz yaptıkları tatillerin sayısı azalırken, anılarımızdan bahsetmişler bugün. düşünüyorum da belki de bi daha hiç birlikte tatil yapamayacağız. peki niçin? cevabı biliyorum: kocaman bi hiç için. hiçin adı özgürlük. halbuki hayatımdan sonsuza dek çıktıkları andan itibaren kafama dank edecek. lanet özgürlük sadece kafamın içindeydi.

Pazar, Eylül 19

facebooktan nefret ediyorum. ana baba dede torun herkesin birarada olduğu yerde özelimi açmak beni heyecanlandırmıyor.

Cumartesi, Eylül 18

bu ülkede doğmuş olmaktan mutlu değilim. neden olayım? sebep?

az önce bi tanıdığımın bebeğinin fotoğraflarına bakarken farkettim. milletçe hepimiz aynıyız. bebeğimiz olur el üstünde tutarız, herşeyini çok abartırız. sonra çocuk okula başlar, en iyi okul olsun diye kıçımızı yırtarız. lise biter üniversite derdi başlar. böyle uzar gider.

neden çocuklarımıza böyla saplantılıyız? çünkü kör cahiliz:) kendi hayatımızla ilgili yapacaklarımız da bu kadar çünkü. kafayı hep belli başlı şeylere takarız. ezberciyiz. bizim sahip olduğumuz şeyler çok önemlidir. en iyisine layığız ama neden:) kompleks işte. daha söyleyecek çok şey var da, çözümü yok. düşündükçe arkasından bi sürü şey çıkar. ben avrupalı olsam, türkiye'ye avrupa birliğini koklatır mıydım acaba:)))

bi acayip milletiz anasını satayım.

Cuma, Eylül 17

yalancılık ve kurnazlık bazı insanların artık kanına işlemiştir. Sen ben değiştiremeyiz.

Çarşamba, Eylül 15

"There's something right with the world today
And everybody knows it's wrong"

Pazartesi, Eylül 13

yine çarpıntılarla dolu günler geçirmeye başladım. ama eskisi kadar korkmuyorum. garipsemiyorum. normalmiş gibi davranıyorum.

yalnız "the echo" yu izlerken zorlandım. tipik korku öğeleri barındırsa da ödüm bokuma karıştı diyebilirim.

Perşembe, Eylül 9

mommo - kız kardeşim diye bi film vardı az önce bitti. izleyemedim sadece arada baktım. bi daha rastlarsam izlerim kesin. güzel film biliyorum anladım ben:)

15.dolu salıncak (genç kız bakışıyla birlikte:))

14.boş salıncak

13.elinin maharetine kurban

12."....şunu da şuraya bağladık mıydı..."

11.herzamanki gibi oyuncaklarıyla oynuyor.

10.adnan'ın pratik çözümlerinden yalnızca biri:)

9.şu hayatta en mutlu olduğum yerlerden biri annemin mutfağı

8.bu salatayı vedat milor için yaptık(tüm malzemeleri az önce bahçeden toplandı)

7.köyün yakışıklıları

6.gören mıncıkladı, o derece yumuşak:)

5.bi kedi gördüm sanki:))

4.bi kedi gördüm sanki:)

3.çok yumuşaklar:)

2.çok güzeller:)

1.bugün en çok pıncır'ın ikizleriyle takıldım.
insanların gözlerinin içine bakmayı öğreniyorum.

azizle adnan

bugün babamla milliyette babamın fotoğrafını bulduk:) aziz yıldırım'ın sağında diz çökmüştü:) hehehe

yolculuk

bugün otobüs yolculuğu boyunca gazete okudum.

güzel yazılar vardı.

bunlardan;

-mehmet tezkan'ın yazısını "evet" diyecek olan aydınlara:
http://www.milliyet.com.tr/ve-yeniden-neden-hayir/mehmet-tezkan/yasam/yazardetay/09.09.2010/1286906/default.htm

-mehveş emin'in yazısını "herşeyi birarada isteyen" türk milletine:
http://cadde.milliyet.com.tr/2010/09/09/YazarDetay/1286862/u2-yu-yuh-tu-yapmak

-vedat milor'un yazısını benim gibi hayatın nimetlerine aç olan insanlara armağan ediyorum.

Çarşamba, Eylül 8

http://stealiingbeauty.tumblr.com

kırmızı








robin'e ben de aşığım.

Salı, Eylül 7

"insanın kendi gibi olabilmesi yeterince sıradışı birşey"

Cuma, Eylül 3

şu hayatta istediğim şeyleri istediğim zaman yapmayı borçluyum kendime.
lanet olsun.

Çarşamba, Eylül 1

su yolunu bulur mu? bulmasını diliyorum.
kendime talimatlar hazırlıcam:

-alışveriş talimatı
-yeni birini tanıma süreci talimatı
-stres talimatı
-boş zamanları değerlendirme talimatı
-haftasonu talimatı
-gece dışarı çıkma talimatı
-kendini sevme talimatı
-bünyeyi toparlama talimatı

(bunlara ihtiyaç duyan biriyim)
Kendini sevmemek bi hastalıktır. Kanser gibi bi hastalık.
benim gibi insanların kimseyle yakınlaşmaması gerekir. minimum bi mesafe olmalı hep.

cant get fixed

there is a hole in my soul.

Pazartesi, Ağustos 30

tanrı yeryüzünü izliyorsa, bu kadar adaletsizliği görmeye nasıl dayanıyor?

Cuma, Ağustos 27

ne çok kendini beğenmiş insan var. böyle insanları gördükçe kendime haksızlık ettiğim için çok kızıyorum.

Çarşamba, Ağustos 25

çekip gidicem buralardan.

Pazartesi, Ağustos 23

kendimi rafa kaldırıp üzerime "out of order" yazıcam.

Cuma, Ağustos 20

yavaş hareket eden ama beyni hızlı çalışan insanlara hayranım. düşünsene hem sakinsin hem zeki. bu nası bi alçakgönüllülüktür. çeneni çalıştırmak yerine beynini çalıştırıyorsun. zekinin de zekisi var:))

Perşembe, Ağustos 19


hayatımın dönüm noktası ne zaman gelecek acaba?
gözlerimin bambaşka bakacağı günler gelecek mi?
ne zaman?

Cumartesi, Ağustos 14

yolun yarısına az kala ben çoktan yoruldum. çünkü salağım.
aslında herşey yalnızca 1 kez değişir. 1 kez değişen herşey artık kararsızlaşmıştır. bi daha asla eski haline dönmez. bundan sonra uzayda salınan başıboş unutulmuş atıklar gibidir.
çok az şeyden tiksinirim. bunlardan biri de birinin yeni kalktığı ve hala sıcak olan bir yere oturmak:)))
hayatımda ilk kez yaz mevsiminden bıktım.

Cuma, Ağustos 6


6.1 olamaz arkadaş. beni bu kadar germişken.

Perşembe, Ağustos 5

Çarşamba, Ağustos 4

anne kız sakin bi yürüyüş yaptık. 1-2 senedir kafamı bu kadar boşalttığımı hatırlamıyorum. cırcır böcekleri ve gökyüzü. başka hiçbişey yoktu.
bu yaz deniz kum güneş tatili yapmak istemedim. çocukluğumu hatırlamak istedim ama henüz pek bişey hatırladığım söylenemez. herşeyin çok fazla değiştiğini görmemek imkansız. değişmemiş gibi davransam da annem sürekli hatırlatıyor. ona en son söylediğim şeyin üzerine biraz düşünmesi yeter bana. her neyse günlerim bahçe, ev, tv, bilgisayar, kediler ve dvdlerle geçiyor. gerçekten kafa dinlemeye başladım. ama tatilimi de yarıladım. şuan maske kameriyenin aralık kapısından bana bakıyor. annem balkondaki çamaşırları topluyor. çok sıcak. sinekler beni deli ediyor. bu arada dün garajda ufaklıklar bişeyle oynuyorlardı. yaklaştım ve bi yengeç gördüm.su oluklarından gelmiştir dedi babam. bugün de bisiklete binmeyi planlıyordum ama bisikletin selesinin altındaki örümcek planlarımı bozdu. her taraf yavru kedi dolu. şimdi de korsan uzanıyor. annemin verdiği şalvarı çok sevdim.

Çarşamba, Temmuz 28

aynaya baktığımda kendimi GÖREBİLMEYİ özledim. kendimle barışmam lazım. birlikte eski günlere dönmemiz lazım.

Pazar, Temmuz 25

bu aralar etrafımızda ne kadar çok barzo (artık apaçi, ama ben barzo demeyi seviyorum)olduğunu hayretle farkediyorum.

bugün oturup ekşi sözlükten baktım çok eğlendim. biri çok güzel anlatmış ellerine sağlık:))

"barzolar hiçbir zaman -diğer farklı yaşam stiline sahip akımların yaptığı- gibi bir siyasi arayış içinde bulunmamıştır. içlerinde sağcı, solcu, ırkçı, kürtçü, komünüst, marksist, liboş, atsızcı, apolitik insan bulunabilir. bu yüzden daha kucaklayıcıdır barzoluk.

insanları kadın ve erkek diye ayırır. ayrım yapmaz, herkesi sevebilirler. "sadece sevgilisi olanları sevmezler".

güzel kadınları sikmek isterler. bunu da dile getirmekten çekinmezler. açık ve net, özü sözü bir insandır barzo. entel dantel ayağına yatmaz. sanat manat ayağına kitap okuyarak karı kaldırmaya çalışmaz. sanatı kullanacaksa eğer beyaz şahin'e koyar dj akman sidisini, verir kolonlara müziği.

uzun zamandan beri cinsel ilişkiye giremediğini de gizlemez. ee özü sözü birdir demiştim di mi? çok karı siktim modunda değildir hiç bir zaman. gülümseyeni verecek sanır. kalbi temizdir hani."

i feel so alive

birini engelleyip listeden atmak çok tatmin edici bişey. siktir etmek, üstünü çizmek.

Cumartesi, Temmuz 24

innocence is gone

i feel so alive

yüzün gülerken içinin kan ağlaması. hatta sırıtırken ağlamak. acı çekmek dediğin böyle olur:)

Çarşamba, Temmuz 21

KEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKED

KEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKED

Salı, Temmuz 20

dünyayı unutturur

aysel ablanın masajı.

Pazar, Temmuz 18

anne olmak çok komplike bi iş. iyi niyetinizle çocuğunuzun hayatını mikebilirsiniz.
bugün bridget jones'u andım.

Cumartesi, Temmuz 17

adamın teki ucuz mal alıcak kadar zengin değilim demiş. çok doğru söylemiş.
düşünmekle yapmak arasındaki mesafe beni yedi bitirdi.

Perşembe, Temmuz 15

sen beni aşık olmaktan koru.
acı verdi çok derinlerde biliyorum ama hissetmiyorum

Cuma, Temmuz 9

uyku+iş dönemi

dişlerimi gıcırdatmayın.

Salı, Temmuz 6

kenan bey'den inciler

hayvanları seviyoruz diyorlar onları öldürüyorlar, ağaçları seviyoruz diyorlar onları kesiyorlar.

biri bana "seni seviyorum" diyecek diye ödüm kopuyor.

Çarşamba, Haziran 30

bugün şeytan kulağıma fısıldıyor.

Pazar, Haziran 27

büyümek çok sevimsiz bişey. bebeyken hayal kurarsın hasarsız kalbin temiz beyninle. kaşarlaşınca fantezi kurabilirsin ancak. beyninin duvarları talimatlarla doludur. artık gözlerin bişeyleri görmüştür. görmemiş gibi yapamazsın:)

Cumartesi, Haziran 26

erkeklerin elele tutuşmalarını samimi bulmuyorum. çok gey:)) yani demek istediğim bir erkeğin doğasında olmayan, ama elini tuttuğuna ya da etrafa bişey kanıtlamak için yaptığı bişey gibi. ya da karşılıklı varılan bir anlaşmanın koşulsuz şartsız maddelerinden biri gibi:) yani "sen bana şunu verirsin ben de sana elimi gibi" :)))) ama kadınlar içlerinden gelerek bunu isterler.

Cuma, Haziran 25

ben beren' aşık oldum galiba:))

Perşembe, Haziran 24

bihterin anısına:)

balık sezonu kapanmıştır.
KİMSE AMA KİMSE vazgeçilmez değildir. zaman HERKESİ AMA HERKESİ unutturur.

Pazartesi, Haziran 21

kimse görüntüsünden hoşlanmadığı birinin kafasının içindekileri merak etmez. ya da en azından merak eden birini görmedim. (aslında bu cümleyi "hiçbir erkek görüntüsünden hoşlanmadığı bir kadının kafasının içindekileri merak etmez" diye değiştirmek lazım) ya güzel olucaksınız ya da aseksüel:) hayatta erkeklerden daha ilginç bi sürü şey vardır elbet. ama öte yandan bir kadın için erkeklerin ilgisine sahip olabilme gücünün yerini tutabilecek çok az şey olduğunu bilioyoruz. güzel olmak tırmanmadan zirvede olmak gibi birşey. hiçbişey güzelken yaşayabileceğiniz şeylerle, hissedebileceğiniz güçle boy ölçüşemez. güzel olmak tanrının bir lütfudur resmen. bütün kadınlar bunun farkındadır(annem hariç, annem bunları benim yazdığımı görmemeli:)) sırf bu yüzden estetik cerrahi diye bişey icat edildi. kadınların güzelliğe olan zaaflarından faydalanmak isteyen erkekler tarafından. her halükarda erkekler kadınlarla kafa buluyor işte:)) organize çalışıyorlar resmen. sadece güzelliğe değer veriyor, güzelliği ödüllendiriyorlar. sonra güzelliği yaratıyor, bundan para kazanıyorlar. hatta güzelliği satıp birbirlerine (burda ilk defa birbirlerinin zaaflarından faydalanıyorlar hayret) bundan da kirli paralar kazanıyorlar. bu dünyanın değişmeyen gerçeği erkeklerin yönettikleri, kadınların kullanıldıklarıdır.

hep tek

bu ara çocukluğuma inmeye çalışıyorum:) mesela ilginçtir çocukluğumun her döneminde bir korkuya takılmışım. bi süre hap yutamamıştım. bi süre banyoda suyun altına girmekten korkmuştum nefes alamam diye. böyle uzayıp gidiyor işte:) bu yüzden insanlara hep tek çocuk yapmayın tavsiyesi veriyorum işte. arızaya uygun bi zemin:))) fazla yalnız kalmak insanın dengesini bozuyor. kafanın içinde fazla kalınca olmayan bi sürü şey türetebiliyorsun. detaylara fazlaca takılıyorsun.
aile fazla anlayışlıysa, beğenmediğin şartlara karşı dayanıksızlık geliştiriyorsun farkında olmadan. çünkü hiç şartlar seni zorlamamış. hep şartlar senin isteğine uygun hale getirilmiş. gereksiz korkular ediniyorsun. sevmediğin istemediğin şeylerle yüzleşemiyorsun bile. denemekten bile kaçıyorsun. çift kişilikli olabiliyorsun. inatçılık had safhada zaten:) canın fazla tatlı oluyor. aileden uzaklaşınca zaten asıl olay başlıyor. herşeyi sil baştan öğreniyorsun. herşeyi el yordamıyla öğrenmen gerekiyor. tek çocuk olmayanlardan hep bi adım geridesin. hayalgücün sana gerçek hayattan daha yakın. tokat yiye yiye hayalgücünden gerçek hayata geçiş süresince, pişman oluyorsun. keşke eskiye dönebilsem diye. hayat tat vermiyor. çok yavaş adapte oluyorsun. paylaşmak tat vermiyor. paylaşarak yapmak zorunda olduğun herşeyi görev icabı yapıyorsun. aslında çok titizsin ama insanlar seni umarsız ve geniş biri sanıyor. çünkü gerçekten umarsızca yapıyorsun işleri, paylaşırken. tek başına karar vermeden, karar vermiş gibi hissedemiyorsun. herşey yarım yamalak kalıyor zihninde.

özetle herşeyi çok abartıyorsun işte böyle:))

Çarşamba, Haziran 16

james woods'un iq'su 180'miş

Cumartesi, Haziran 12

resmen film gibi bi rüya gördüm. bi minibüste giderken en önde oturuyorum. arkadan muavin gibi bi herif 2 numara buraya gel diyo. gidiyorum arkaya. en arka koltukta bi çocuk hasta, arkaya yaslanmış, önündeki herifler etrafında toplanmış. ayaktaki herifin tipi çok kötü. beni suçlamaya başlıyo. daha önce de bu çocuk senin yüzünden böyle olmuştu falan diyo. ben eziğe bağlıyorum iyi mi:) kekeleye kekeleye ben kimseye bilerek zarar vermem ki diyorum falan:)) nyse bu herif durdurup minibüsü hepimizi aşağıya diziyo. içimde acaip bi korku. adamın problem çıkarmaya çalıştığı belli. bunu bahane edip bişey yapıcak bana diye düşünüyorum. en uçta ben duruoyorum. çok kalabalık olduğu için kaçmaya karar veriyorum. beni farkedene kadar onlar, uzaklaşırım diye düşünüyorum. koşmaya başlıyorum. bi köyün içindeyim. istediğim kadar hızlı koşamıyorum tabi. bi yere giriyorum, yarısı meyhane gibi, yarısı ambar gibi bi yer. tahtaların arasından dışarıyı görüyorum. bi adam geliyo. adam girerken ben çıkıyorum. o çıkıyo ben giriyorum. köşe kapmaca oynuyoruz resmen. malesef sonu gelmedi rüyanın, acaip zor uyandım. üzerimde acayip bi ağırlık.

Perşembe, Haziran 10

uyumam lazım. hem de öyle bi uyumam lazım ki:)))

Çarşamba, Haziran 9

ben

eski dalgalarını msn'de engelleyenlerdenim.
bi de morali bozuk olunca bütün gün somurtuk gezenlerdenim.

Pazar, Haziran 6

yağmur yağıyor


The Rolling Stones - Angie

blanche | MySpace Video
05.06.2010 planlarımı destekleyen süprizlerle doluydu resmen. zor kısmı atlattık sanki.

Cumartesi, Haziran 5

insan paralarını saymadan kaşıntısını gideremiyor:)))asıl tedavi hangisi merak ediyorum, parayı harcamak mı yoksa masaya yatmak mı?

bugün veya yarın hayatımı değiştirmek (geliştirmek için) o büyük ama aslında küçük olduğunu bildiğim sorunumu çözdürmeye başlıyorum.

bakalım ben de gerçekten bikaç gün içinde bi teşekkür mektubu hazırlamaya başlayacak mıyım.

Cuma, Haziran 4

çok fena strese girdim bugün. rüyamda da abuk sabuk şeyler gördüm. off

Perşembe, Haziran 3

04.06.2010
düzenli olarak onu rüyamda görüyorum ve hep aynı konu. birbirimizi affediyoruz, barışıyoruz falan.

Çarşamba, Mayıs 26

bugün minibüste ayça'ya gülerken, minibüse yeni binen bi tip fermuarını açık zannedip tribe girdi iyi mi:))))))

Salı, Mayıs 25

ayça şen başkan

ayça şen güne bomba gibi başlamamı sağladı. hastası oluyorum galiba. minibüste kendimi deli gibi hissettim pişmiş kelle gibi sırıtırken.

Pazartesi, Mayıs 24

bişeyleri çok sevmekten çok korkuyorum çünkü çok saplantılı biriyim.
o çok sevme kafasını yakaladığımı farkettiğim andan itibaren düşüşe geçiyorum. malesef o eşik noktası aşıldıktan sonra rüzgarın içimi sızlatması haline engel olabilecek bir formülüm yok. bu bana çok derinlerde bi acı veriyor. kendimi hiç olmadığım kadar yalnız hissediyorum.
kendimi dinlemek beni çok yordu.

Pazar, Mayıs 23

silgi

hiç bir denklemi tam olarak çözemedim.

Cumartesi, Mayıs 22

21.05.2010

ten uyumu denen şey insanın ruhunu en çok tamir eden şeylerden biridir.

Cuma, Mayıs 21

ayça şen süper bi tip be

haftaiçi anısı

19 Mayıs 2010 - domino dancing

Pazartesi, Mayıs 17

bişeylerimi kaybettim, artık bulamıyorum.

Cumartesi, Mayıs 15

başkasının duygularından emin olduğunuzu sandığınız anda işiniz bitmiştir.
insanların acımasızlıklarından nefret ediyorum.

Salı, Mayıs 11

alpha dog

hayatımda justin kadar tribal bi adam görmedim.

Pazartesi, Mayıs 10

şu balkona bakıyorum ve sigara içmeliydim diyorum.

Cumartesi, Mayıs 8

diane ve laura

hemen not almak ve yayınlamak istiyorum:

"babanla ben arabayı yapmış olabiliriz ama sürücü sensin, bunu unutma"

cumartesi saat 7:00

dünyayı kurtarıcaz.

Cuma, Mayıs 7

sinirlerim bozukken yaptığım şey ekşi sözlükten aşk-ı memnu yorumlarını okumak.
mesela şu diyalog baya işe yaradı:))

-çetin:
"lisedeyken böyle bir safkanım vardı"
lisedeyken benim de bianchi marka, kırmızı dağ pisikletim vardı çetin. 20 fitesli. anlıyor musun beni?
her gün aynı şeyleri yapmaktan öyle bir sıkıldım ki anlatamam. özgür olmak için özgürlüğümü kısıtladım.

Perşembe, Mayıs 6

torun torba

4 tane torunum oldu:))2'si gri 2'si sarı. biri de küçük bir melek oldu:(
pişmek gerekli mi? etraftaki tilkilerin varlığını düşününce evet. saf olmak yasaklanmalı. bakıp görüyorsunuz çok net bazen. karşı cinsler için bu konu daha da karmaşık. o yüzden hiç yeltenmiyorum bile. ben başarabileceğimi sanmadığım konulara genelde bulaşmam zaten.




thedo | MySpace Music Videos

Çarşamba, Mayıs 5

sorte kafe

içindeki sıcak çikolata ağzımın içinde dağılırken kendimden geçmiştim:)))

bi gün fotoğrafını çekip buraya koyucam senin çikolatalı krep.

Pazartesi, Mayıs 3

dün gece uyumadan önce biraz radyo dinlemek istedim. ne kadar çok uyduruk kanal olduğunu farkettim. tam bi gürültü kirliliği. allahtan radyo eksen var.

Çarşamba, Nisan 28

gezme ceylan bu dağlarda

urfa'nın etrafı dumanlı dağlar aman aman.

Salı, Nisan 27

herşey hakettiğim gibi

insanların para ile birbirlerinin hayatlarını satın almaları ne çirkin bişeydir. hayatı satın alınan için çok utanılası bi durum. zaman zaman bu utanç su yüzüne çıkar. ama çoğu kez üstü kapatılır. işin en kötü yanı da daima ucuza gitmek. kimse hakettiğinin karşılığını alamaz. ki zaten hakedilen verilecek olsaydı bu düzen de olmazdı. düzenin kendisini çıkarcı bi zihniyet yaratmış. insanlara daha az vererek onlardan daha ne kadar alabilirim zihniyeti. bütün bunları düşünmek bende acilen hulka dönüşme isteği uyandırıyor.

Pazartesi, Nisan 26

anlamak zaman alır. öğrenmek daha çok zaman alır.

Cumartesi, Nisan 24

herşey hakettiğim gibi.
what's wrong with this picture?

Cuma, Nisan 23

teşhis

bazı insanlar mutlu olmakla değil de, mutluluğun fotoğrafını çekmekle meşguldürler sadece. birini mutlu etmek değil de, o birinin mutluluğun fotoğrafında yer almasını isterler sadece. bencilce değil mi?

jim'den öğretiler

heheh

Perşembe, Nisan 22

musicovery.com

Çarşamba, Nisan 21

haftasonu için hayalkurmaya başladım bile.

Salı, Nisan 20

fazla çalışmak

annem bugün balkonu yıkıcağını söylediğinde gereksiz bi endişeye kapıldım. 2 kere falan arayıp kontrol ettim. hatta ben ararken telefon sesini duyup ayağı kayar da düşer mi acaba diye salak salak takıldım. düşünsene sen salak salak telefonu açmasını beklerken, annen telefona yetişmek için acele edip, balkondan düşüyor.

Cumartesi, Nisan 17

çok sarhoş ve yaşlıyım

Cuma, Nisan 16

nisan

i can't breath with all these happiness around me. happiness everywhere. without me.
insanların bana güven problemimi hatırlatmalarından hoşlanmıyorum. arka planda olmayı tercih etmemin tek sebebi bu değil. yalnız kalmayı sevmemin nedeni ise hiç değil.

Perşembe, Nisan 15

i know everythings clear but..

ses versene. canım sıkıldı.



|
uzaktan sevmek aslında bir şanstır. insanlar bunun farkında değil. yaklaşmak herşeyi daha boktanlaştırır.
üçümüz de bugün erken saatte eve geldik. mutfağa doluşup, hızlıca balığımızı fırına verdik. masamızı kurduk. klasik perşembe akşamı menüsüne ilaveten bugüne özel 2 çeşit tatlı da vardı masada. var mı len böle keyf. bu gece tam bi camış gibi uyucam.

Çarşamba, Nisan 14

yine eski iş yerimde yaşadığım gibi insanlar peşpeşe işten ayrılırken, ben olanları izliyorum. ve umarım aynı şeyi tekrar yaşamam.

-

çalışma modundan hızla uzaklaşıyorum bu aralar. aslında tembelin tekiyim. sadece vicdanımın dürtüklemesiyle sen çalışkan tempolu hareketli neşeli biri olmalısın telkinleri sonucu dönem dönem hızlanıyor, sonra yavaş yavaş duraklıyorum.

Salı, Nisan 13

bisikletli sabah benimle konuşma pozisyonuna geçti. napıcaz bilmiorum. arkadaş olmak istiyor heralde:)

"yapabilirim" ile "yapmamalıyım" arasındaki ince çizgide bu ibne doğmuş.

Pazar, Nisan 11

kristin steward'ın oyunculuğu bana kafayı yedirtebilir. fazla izlemem sağlığıma zarar verebilir hatta.

Cumartesi, Nisan 10

bu gece suitcase'i izlerken dedm ki aşık olmak muazzam bişey

Cuma, Nisan 9

bgn nerdeyse hiç iş yapmadım. hiç çalışma havamda değilim. sadece eve gitmek istiyorum.

yine tomb raider hevesim geldi. yatagımın karsısında büyük bi ekran ve playstation ile odamdan hiç çıkmadan yaşayabilirm.
bugün süper bi akşam yemeği ile ağırlandık. midemin sınırlarını o kadar çok zorladım ki. güzel bi uyku çekerim heralde. ellerine sağlık güzel kadın:)

Perşembe, Nisan 8

tike bildiğin kebapçı. bi numarası yok.

Çarşamba, Nisan 7

yorucu

yetersizlik.

weird fishes

insanlar çok zor çok karmaşık. insan kendinden bile emin olamazken. trafikte herşeyin karşıdan gelene bağlı olduğunu sanmamız gibi.
Iain'ım civanım geldi yine:) Akşama yemeğe çıkartma görevi yine bize düştü. Nyse bu bahaneyle ömrümde bi kez tike'ye gidicem.

Pazartesi, Nisan 5

birinin çok üzüldüğünü görmek, beni hayata karşı soğutuyor. boğazım düğümleniyor. sanki onunla birlikte aynı şeyi yaşıyorum. canım çok sıkılıyor.
keşke bi butonum olsa; "hormonlar devrede" ve "hormonlar devre dışı" şeklinde. benimkiler bayadır devre dışı. bu kez de devreye almada sorun var.

hell

"i just want to get the fuck out here!" isimli ingilizce!? bi şarkı yazmak istiyorum:)) şarkıyı Matthew Bellamy seslendirsin!?
bazı günler işe gitmekten tiksiniyorum.

ayrıca bugünlerde farkettim ki ya çok neşeliyim ya da çok suratsız. hiçbi zaman dengeli olamadım zaten.

Cumartesi, Nisan 3

güç

üç kuruş vererek insanların bütün hayatlarına hükmedebileceğini sanan pezevenklere her zaman yapıştırılacak sözlerim ve 1 adet istifa mektubum vardır.
sabah evden çıkmış çantamla boğuşarak yürüyordum. arasıra gördüğüm bi mongol var. sabahları bisikletiyle sahile iniyor. bana naber dedi mongol mongol. benimle eğleniyor heralde.
emilie simon'un yengeç burcu olduğunu hiç duymadan hiç öğrenmeden biliyordum. az önce baktım 17 temmuz 1978 doğumlu. kadının her yanından yengeçlik akıyor.

Pazartesi, Mart 29

şımarık insanlara gıcığım var. daha doğrusu nerede şımaracağını bilmeyen insanlar beni hasta ediyor.

Pazar, Mart 28

I try to walk away and I stumble

hakkındaki bütün fikirlerimi ve düşüncelerimi (biliyorum ikisi de aynı şey ama ben ayrı ayrı söylemek istedim) bi kenara koyup, "i try" dinlerken resmini aldım karşıma.
türkiye'nin en iyi şairlerinden biri de teoman'dır bence. şarkıcı teoman:)

yolculuk

eğitilebilir bi millet değiliz. artık bilmiyorum kanımız mı bozuk nedir? sanırım alışkanlıklar da nesilden nesle geçiyor olduğu gibi. her neyse şimdi otobüsteyim. önümdeki kız kucağındaki fotokopiden bozma bi ders kitabı üzerine bişeyler karalıyor. yani çalışır gibi yapıyor. biz de bol bol fotokopi çektirirdik. yanlış burdan başlıyor zaten. gelip geçici öğrenmek için gelip geçici kitaplar alıyoruz.
---
bu en uzun yazım olabilir, çünkü bilgisayar karşısında değilim.
---
zaman çoğumuzu hızlı tüketicek. çünkü deftere hep çiziktir atıyoruz. yarım yamalak tamamlanmamış cümleler.
---
dün pelin batu'yu izledim. dedim ki erkek ve tarih kötü bi kombinasyon, kötü bi buluşma. tarihe kadın duygusu gerek.
---
bi de yuvaya gidince hatırladım ya da pekişti. tam bi sevgi özürlüyüm. babama o kadar benziyorum ki. sevgi özürlü olmak sevgisizlik değil ama daha kötü.
---
çift olabilme yetisi küçük görülmemeli. tam tersi takdir edilmeli. tek olmak kolay olan. sevgiyi büyütmek zor, yaşamaya değer.
---
eğer ailemden sonra ölürsem, ölene dek muhtemelen kafayı sıyırırım. pişmanlıklarım beni boğar, çok iyi biliyorum. çünkü şimdiden düşünmeye başladım.
---
en iyi yol arkadaşı az konuşan ya da hiç konuşmayandır.
---
sessiz insanlar, sessizliği bozan insanlardan hoşlanırlar.
---

salkım söğüt en sevdiğim ağaç. bi de toz bulutlarını çok seviyorum.
---
sanırım ben heyecanlanmaktan korkuyorum. heyecanlanmayı reddettiğim için sıkıcı biriyim.
---
sude çok güzel bi kız ismi.
---
"love sings" diyor adam ya daha ne desin.
---
o hiç konuşmayan yol arkadaşı var ya. işte onunla tam 1 saattir birbirimizi tanıdığımız halde emin olamadığımız için birbirimize selam vermedik. ben tabi sonunda tutamadım çeneyi. kızı da cam kenarından kaldırmıştım burası benim yerim diye. hahay. bi ara benim mp3 player ikimizin arasında düşmüş. baktım kız uğraşıyo almak için. fırsat bu fırsat dedim. cümleyi bitirmeden herşey anlaşılmıştı zaten. sonra sorulması gerekenler, cevaplanması gerekenler falan işte. 1 saat boyunca adımı hatırlamaya çalışırken o, ben de "o olsa bişey söylerdi" cümlesini tekrar ederek ara ara, selamlaşma faslını erteliyordum.
---
amerikalı yarim doğumgününü kutlamadım diye bana bozuk attı. bi gün onunla evlenicemi söylerken ciddiyim farkında değil.

Cumartesi, Mart 27

bugün yuvaya gidiyorum. çoook özledim.

Cuma, Mart 26

var ya uzun süredir böyle katıla katıla gülmüyordum. bi film var kanaltürkte. adam demir kapıdan tırmanırken kazara kendisini asıyordu. tam benlik bi sakarlık.
macy gray'den gelsin:


Macy Gray - I Try

LUCAS F. DE SOUSA | MySpace Video
bugün kadıköy'e telefon ALMAYA gidiyorum. biraz müzik dinleyip turlarım. kafam güzelleşsin. yalnız dolaşmak en büyük sakinleştiricilerimden biri.
"gerekirse pazar da çalışırız" dediğinde yüzüne tükürüp kafasını parçalamak geçti içimden. ağzımdan çıkansa "pazar çalışmasak iyi olur"du. gelen cevap "o zaman cumartesi tüm gün çalışırız"dı. cevap vermedim. cevabımı başkası aracılığıyla ileticem kendisine. oyunu kuralına göre oynamak gerek.
ofisin içinde volta atan bi delimiz var.

Perşembe, Mart 25

zzz

akşamları içinde hapsolup, aşkı memnu + balık sofrasına yetişemediğim ofisin ebesini mikerim.
bugün özel bi gün. annemle ilk sanal barışmamız gerçekleşti. ben mail attım "özüy dileyim" diye, "özüyünüz kabul edilmiştir" diye cevap geldi. heheh. çok sevimliyim. kimse karşı koyamaz.

bi sus ya

neşeni kaybedince artık seni sakinleştirecek bişeyler yapmaya başlarsın. kafayı takarsın. ilaç gibi gelir. o şeyleri tekrar etmedikçe huzursuz olursun.

"mutlu olmak" nasıl yapılırdı onu zaten unutturmuşsundur kendine. hep bu kafa sesi var ya. ne çıkıyosa ondan çıkıyo zaten. bi susturamadık gitti.

Çarşamba, Mart 24

annemle bozuştum. bakalım kendimden nefret etmeye başlamam ne kadar sürecek?
yangın var!!!

zaman zaman ofisten bu şekilde uzaklaşma dürtüme karşı koymakta güçlük çekiyorum.
güzellik göreceli falan değildir. sadece bazı insanlar zevksizdir:)))
günaydın sumo.bok gibi bi gün daha seni bekliyo.
hala telefon beğenemedim. takıntılıyım. maksimum şekilciyim. ulan bi insanın şekilciliği telefon alırken bile başına bela olur mu? kafayı yemişim ben.

Pazartesi, Mart 22

bu akşam ofiste yalnız takılıcam. bitemeyen lanet işlerle yüzleşmeye karar verdim. biraz müzik dinleyip 2 tekila atarım hhahah.

Pazar, Mart 21

eriyen margarin kokusuna bayılıyorum.
yaz hızla geri geliyor. yakalayabilene bravo. yine tadı tamağımızda kalıcak.
balkon keyfi gibisi var mı? bugün dünya kadar iş yaptık. şimdi fırında kurabiyeler pişerken, balkona attığımız kanepelerin üstünde takılıyoruz.

Cumartesi, Mart 20

bi yerlerde birileri acı çekerek ölüyor.

eski dost

senin bana kırılmak ya da trip atmak gibi bi lüksün olmadığına inanıyorum. dilersen sonsuza kadar kendi kendine trip halinde kalabilirsin:)
ne oynak adammış bedük.

Cuma, Mart 19

az önce bilgisayarımı da parçaladım. herşey tamam gibi.

kusmak


I'm So Sick - Flyleaf

Flyleaf | MySpace Music Videos
asırlardır çalışıyor olabilirim.
ulan bi kendimi rahat bırakamadım. telefon almaya çalışmaktan telefonsuzluğun tadını çıkaramadım. çok kafama takıldı şu sanal dekont mevzusu. hay allah ya.

Perşembe, Mart 18

yanlışlıkla telefonumu iade ettim iyi mi. burdan hepsiburada.com'a tekrar selamlarımı gönderiyorum. ama dekontu kullanarak başka bi telefon alma şansımı da kullanabilirim. yalnız artık kendimden korkar oldum. bu alışverişten çok zararlı çıkabilme potansiyelim olduğunu hissediyorum. bu aynen seri sakarlıklarıma benziyor.
aramızdaki dostluk ateşini çok önce söndürmüş olan biri var ki, beni kızdırması durumunda onu çok fena süsebilirim.
geçenlerde komidinimin üzerindeki toz tabakasıyla bakışıyorduk yine. birden annem aklıma gelince, toz tabakasını yok etmeye karar verdim ve ettim de. sanırım üzerine hiçbişey koymamak daha mantıklı.

Çarşamba, Mart 17

1 aydır telefonsuzum. burdan hepsiburada.com'a selamlarımı gönderiyorum.

Pazartesi, Mart 15

bana

- benim için birşey yapar mısın?
- ne olursa
- mutlu olmaya çalışır mısın?
- çok şey istiyorsun anne
- sürekli korkarak yaşamayı bırakır mısın? çünkü hata diye birşey yoktur. gerilirsin ama yine de şarkını söylersin.

Pazar, Mart 14

pazar

bol yemeli içmeli alışverişli kahkahalı sohbetli bi gündü. şimdi film izlemeyi deneyip yatıcam. bu arada hala gördüğüm rüyayı düşünüyorum ara ara.

Cumartesi, Mart 13

serap

sabah ofise girdiğimde kaydettiğimi sandığım şey:

"o kadar net gördüm ki. geçtim karşına. diktim gözlerimi gözlerine. gözlerimin içine baktın. yaklaştık birbirimize daha da. sarıldık birbirimize sıkı sıkı. gerçekten de öteydin."
toplantı sırasında sağımda duran çiçeği çiğnemek geldi içimden gevrek gevrek.

insanlar kafayı yemiş.

minibüste

100 kilonun üzerinde olduğunu tahmin ettiğim genç bir kadın minibüse bindi. hayır acımayacaktım..

minibüste

bi kadının yanına oturdum. sonra önümüze bi kadın oturdu. yanı boştu. yanımdaki kadın ona selam verdi. tanışıyorlardı. en ön koltuk boşalınca, oraya geçip ikisinin yanyana oturabilme ihtimaline neden olsam dedim. sonra düşündüm de belki de sabah sabah çene çalmak istemezlerdi. hallerinden memnun görünüyorlar. oturmaya devam ettim.
kendimi kandırdığım noktasında film kopuyor işte.
senin beni sevebilme ihtimalinden nefret ettim. çünkü ihtimaller beni hasta ediyor.

Cuma, Mart 12

cilve yapmayalı çoooook uzun zaman olmuş be.
birinden hoşlanırsınız. o size içinden gelmeyerek bi sürü güzel söz söyler (ya da her söylediğini siz iyiye yorarsınız) ve büyük bi hevesle gidip yakın arkadaşlarınıza anlatırsınız.

birinden hoşlanmazsınız ama o size içinden gelerek bi sürü güzel söz söyler. siz onun söylediklerini önemsemez ve kimseye anlatmazsınız.

ne yaman çelişki:)

kalite

bugün vedat milor'un "tadı damağında" gaziantep'te çağdaş imam adında bi baklavacı vardı. bi tepsi baklava için kaç kişinin emek verdiğini görseniz şaşarsınız.
arasıra dua ediyorum. içimi bilinmeyen birine döker gibi. dileklerim zaman içinde yavaş yavaş oluyor. bi an geliyo. ulan diyorum ben bunu yıllarca dilemiştim. işte oldu. ama ne dilediysem oldu. aşk hariç, aşk hakkında dilememeye yemin etmiştim. o tamamen şans işidir çünkü.

mesela son dileğim sevdiğim işi yapabilmekti. şimdi yavaş yavaş farkediyorum ki nefret ettiğim işimi sevmeye başlamışım.

Perşembe, Mart 11

eskiyi anmaktan yorulmadım..

eskiden havada aşkın, hüznün, masumiyetin, hayalkırıklığının, sevincin, sevginin falan kokusunu alırdım.

ben mi değiştim, hava mı?
geçen akşam 19:30 sularında işten çıkmıştım. minibüs beklerken bi amca önümden seyyar sebze tezgahıyla geçti. önce acıdım sonra kendi kendime kızdım. sen kimsin ki acıyosun adama? var mı hakkımız birbirimize acımaya? ona bakarsan ben o soğukta minibüs beklerken, arabasına atlayıp giden kadın da bana acımış olabilir:)

minibüste

birbirimize iyi gelmiyoruz millet. uzak duralım.
rüyamda bir küfür ettim bi çocuğa:)
"sen de insan mısın be! o.ç!" ahahah

Çarşamba, Mart 10

evde kocaman atkılarla dolaşmak çok eğlenceli

Pazartesi, Mart 8

senin ağzını yerim

brandon'ın ağzından çıkan en güzel söz "hiırrr". kelime ağzında şeker gbi eriyo.

Pazar, Mart 7

hayatımda bir tek eksik var. ben.

eskiden bi hayatım vardı. ben ordaydım.

şimdi de bi hayatım var. ama ben orda değilim. uzaktan izliyorum.

küçükken kendi kendime küçük oyunlar oynardım. kendimi mutlu etmeyi bilirdim.

artık oyun oynamıyorum. kendimi de mutlu edemiyorum.

eskiden herşey gerçek olamayacak kadar güzeldi.

artık herşey gerçek olamayacak kadar yapay.

bekliyorum. acaba neyi?

stealing beauty

yıllar sonra tekrar izleyeceğim. bakalım bende çocukken bıraktığı izler silinicek mi.
olmayınca olmuyor.

BENİ sev

bugün vedat milor dedi ki: "karşılıksız aşk diye birşey yoktur. aşk karşılıklıdır." o adamın bi bildiği vardır dedim.

o karşılıksız şeyi belki de yanlış isimlendiriyoruz. adı saplantı, tutku, bencillik..vs. olabilir ama aşk değil. sonuçta okun hedefi karşı taraf gibi görünse de, ucu nihayetinde bize dönüktür.

Cumartesi, Mart 6

ofis

oturdum bekliyorum bişeylerin yoluna girmesini.

Perşembe, Mart 4

öffff

yok ya iş hayatında kaşarlanmış yapmay tavırlar bana bi süre sonra batıyo, olmuyo yani.

Salı, Mart 2

piiiüüüüüüüvvvv

gitmek istiyorum hatta tüymek istiyorum.

Pazartesi, Mart 1

oyalayın bizi

lan kendi memleketinde kendi insanını hor gören başka bi millet var mı? yok valla. biz varız bi keriz. valla çok keriziz.

i hate people

bugün zordu. bu gibi günlerimi tolere edecek hiçbi bok yok hayatımda. günün sonunda yoğun olarak hissettiğim tek şey kafesten kaçma dürtüsü. bir sırt çantası ve ben. başka hiçbişey yok. sevdiklerim de yok. sadece ben ve sırt çantası.
çünkü insan varsa soru da var. ben soru duymak istemiyorum artık. kimse bana bişey sormasın. yoruldum cevap vermekten. insan sesi duymak istemiyorum. insan olmasın.
mesela dalga sesi, maymun sesi, kedi miyavlaması, martı sesi falan olsun. ben bile sessizliği bozmamak için konuşmayabilirim.

Pazar, Şubat 28


ilk dövmem olucak muhtemelen.
fuarlardan o kadar nefret ediyorum ki anlatamam. standa angut angut bakan heriflerin ensesini gözünü patlatasım gelio. ne meraklı bi milletimiz var.

Cuma, Şubat 26

bu akşam oturmaktan baygınlık geçiren bacaklarımı yatağıma uzatıp, film keyfi yapıcam. filmler berbat çıkarsa da bozuntuya vermek yok.

Salı, Şubat 23

çok sıkıldım ak.

Pazartesi, Şubat 22

aklından geçenleri kokluyorum

sonunda ben de minibüste çarpıldım. cepte telefon taşımak aptallıktı biliyorum.

Pazar, Şubat 21

james cameron'un mesajı

insan kendi bindiği ağacın dalını kesen bir morondur.

Cumartesi, Şubat 20

meleklerim

dünyanın en şanslı insanlarından biriyim. bazen düşünüyorum da berbat bi annem ve babam olsaydı kendimi daha az suçlu hissederdim, geleceği düşünmekten korkmazdım. ama malesef o kadar iyiler ki.. hele bi gün gidiceklerini düşündüğüm zaman hayatımdan, hemen başka şeyler getirmeye çalışıyorum aklıma. tek çocuk olmanın en zor yanı bu işte.

Pazartesi, Şubat 15

boktan

paraya bağımlı olmak maksimum boktan bişey. seçimler yapmak zorunda olmak, seçimlere bağlı olarak mutlu olmayı hedeflerken mutsuz olmak da. bi kira ödemek zorunda olmak, kirayı ödemek için istifa edememek, hayatın dağılmasın diye hiç mola verememek de. pazartesi sabahları sadece midenin değil tüm iç organlarının bulanması da. kalbinin gizli gizli ağrıması, vücudunu yalnızca beyninin ayakta tutması, ruhunun istifa etmesi de. şikayet etmekten vazgeçip, kendi kendine yazmak, yaşadıklarını belgelemeye çalışmak da.

Pazar, Şubat 14

insanlar bir gün hülya avşar'ı seda sayan'ı falan izlemekten bıkıcaklar biliyorum.
2010 benim yılım olucakmış. bunu fallar değil sevdiğim biri hissedip söylediği ve benim de içten içe hoşuma gittiği için not etmek istedim. tabi öyle olursa benim hislerimi de haksız çıkarmış olucak.
zaman ilaçtır deriz ya aslında eksik. zaman bazıları için ilaçtır evet ama bazıları için de zehir gibidir.
bu pazar da yerimden kıpırdamadım. nefes alamıyorum artık. gözümü kapatıp açıyorum ve yine o ofisteyim. kafayı sıyırmak üzereyim.
sayısal lotoya dönmeye karar verdim.

görece

güzel kızlar erkekler hakkında konuşurken neden aptallaşıyorlar?

Cumartesi, Şubat 13

çıkmaza gelince

uygun bir zamanda pes edeceğimi bugün anladım.
duyarsız biri olmadığımı anlamayana bunu ben de anlatamıyorsam ya da anlatmak için çok geçse artık, yapabileceğim tek şey terk etmek olabilir. benim tarzım bu.

Cuma, Şubat 12

sickk

insanlarla aynı ortamda çalışmaktan nefret ediyorum. çünkü "müsait misin" sorusunu kimse kullanmıyor.
bu gece seni düşünmeye karar verdim

Çarşamba, Şubat 10

özel sektörle kamu sektörü tam anlamıyla değneğin iki ucundaki boka benziyor.

Cumartesi, Şubat 6

artık yapmak istediğim tek şey televizyonun karşısında sızmak. her cumartesi çalışmanın vücudumda oluşturduğu ağırlığı anlatmak için çaba gösterecek gücüm ve isteğim yok.

Perşembe, Şubat 4

uzun bi aradan sonra brandon'ın sesini tekrar duymak nasıl bir huzur veriyor. insan "meğer hep buna ihtiyacım varmış huzur bulmak için" diyor.

Pazar, Ocak 31

çarpıntılarım bana geri döndü.
intikam temalı filmlerden ölesiye keyif alıyorum.

erkek dünya

dünyanın cinsiyeti erkek. kadını satan erkek. kadını satanla masaya oturan devlet erkek.

yaşlandık

gecenin 2sinde sokağın ortasında foundations a eşlik ederek yuvaya vardım.

Cumartesi, Ocak 30

Salı, Ocak 26

something

bugün annem telefonda heyecanla facebook la ilgili sorular sorarken bana, sanki o benim masum küçük kızımdı. bense onun heyecanını tatlı bi tebessümle izleyen anne:) zaman ilerledikçe rolleri değişiyoruz. benim bitanem.

Pazartesi, Ocak 25

evlilik çöplüğü

uzun süreli veya ölene dek sürecek bi ilişkim olabileceğine o kadar inanmıyorum ki.
etrafta da yok. tadı kaçtı. kaçıran kendini bilmezler utansın. işin kötüsü ortalık evlilik çöplüğüne döndü. arızalı kalpler ortalığa saçılmış. ömrü tükenmekte olan "evlilik" lerin mahsülleri de küçük beyinlerin yazmış olduğu büyük senaryoların piyonları olarak bol bol tüketip, kendilerine miras kalan duyularını kullanabilme yetilerini köreltmekle meşgul.

Pazar, Ocak 24


geçen gün ev arkadaşımla mutfak masasına su bardaklarımızı yerleştirdiğimizde artık karı koca gibi olduğumuzu bir kez daha gördüm:)
"the hills have eyes" 1 ve 2'yi peşpeşe izledik. şimdi şunu düşünüyorum. insanların hayalgüçlerini vahşet yaratmak için kullanmaları mı, yoksa bi gün bütün bunların gerçek olabileceği mi daha korkutucu karar veremedim.

Cumartesi, Ocak 23

msg

"stay away from me" adındaki herhangi bir şarkı sana gelsin.

Perşembe, Ocak 21

"ağlarken içim güldü gözlerim"

lanet

öfff yine mi
benim annem babam var ya. öyle böyle değil. anlatılmaz. bi tek kanatları yok.

Çarşamba, Ocak 20

yemin ederim bi gün senin o sik kafanı kopartıcam. kopartmadan önce de istifamı yediricem.

Pazartesi, Ocak 18

pazartesilerden tiksiniyorum

Pazar, Ocak 17

rica

umarım bir daha izini belli etmezsin de, ben de bu bağımlılıktan kurtulup nefes almaya başlayabilirim.

Cumartesi, Ocak 16

evcilik

bugün işten gelince annemle bi yemek keyfi yaptık. fırında kaşarlı mantar. of of o nası lezzet. yemekten sonra kramp girdi korktum çatlıcam diye valla.

babam da gitti fenerbaçe-galatasaray bayanlar voleybol maçını izleyip geldi bi koşu:) buraya her gelişinde bi maça mutlaka gider.

şimdi babam küçük odaya çekildi tv izlio. biz annemle ayakucu keyfi yapıyoruz. o gazetelerini okuyor. ben tv-kitap-net üçgeninde her zmnki gibi tutarsız bi modda takılıyorum. mutluyum. he bi de küçük bi puzzle bitirdim. uzun zamandır yapmamıştım.

dizi öğretileri

sevilmeyi bilmemek diye bir şey varmış.

bi de birbirine söyleyecek şeyi olmayan insanlar birbirine soru sormazmış.

bir de böyle güzel bir adam varmış.

siktir olup gitmek vardı.

ama kafamın içi nereye gitsem beni yalnız bırakmaz.

yani farketmez nereye gittiğim.

Cuma, Ocak 15

tam da "fazla naz aşık usandırır" demeye hazırlanırken, aynı anda aynı konular üzerine kafa yorduğumuzu hayretle izliyorum.

ama yine de faza naz aşık usandırır işte.

Çarşamba, Ocak 13

bence bi insanı değiştirebilecek nadir şeylerden biri anne olmak.

"çıkmaz sokaklar da bitti sonunda"

yaprak dökümünün en damar baba-kız sahnelerinde ağlamayalı çok olmuştu. yine ağlayıp birbirimize güldük. çok özlemişim len.

Pazartesi, Ocak 11

ece sen ne güzel bir kadınsın.
ece temelkuran ve hülya avşar'ı karşı karşıya görünce baya bi gülesim geldi.
boğazım düğümlendi
herşey kafamın içinde mi gerçekten. mutluluğum mutsuzluğum. hayatım ben değişmeden değişmez ki biliyorum. işte bu yüzden çok umutsuzum. ayrıca rianna'dan daha çok kabak tadı vermeye başlamış olabilirim diye korkuyorum:)bu kadar polyanna bi annenin çocugu nası ben olabilirm?

Pazar, Ocak 10

i like this game


Plug In Baby

* maxine * | MySpace Video
öpmek ya da öpülmek öpüşmekten daha samimidir bence.

Cumartesi, Ocak 9

bana fenalıklar geliyor. çıkamıyorum bu ofisten. çok uzaklaşmak istiyorum. böyle sırtıma bi çanta takıp herşeyi arkamda bırakmak istiyorum yemin ederim. ya da patlayarak ölmek istiyorum. bırakın beni ya valla. bi rahat bırakın ak.
çok yoruldum ama iyi eglendim. bugün çıkışta ufak bi kadıköy turu atıp, eve dönüp tv karşısında sızıcam sanırım.
zıpladık delicesine. eglendik dansettik. yataktayım üşüdm şimdi.

Cuma, Ocak 8

buddha

gitsem mi gitmesem mi gitsem mi gitmesem mi. dinlenmem gerek ama eğlenmem de gerek. belki yarın ölücem nerden bilebilirim. evde sakin ve sıkıcı bi gece geçirip ertesi gün ölmek mi, yoksa eğlenceli bi gecenin ertesi günü ölmek mi. en azından alkollü ölmek daha zevklidir diye düşünüyorum. bakiciz

duş-yemek-tv

dosdogru eve giderek kutsal 3'lüyü uygulamaya koyulucam:)

nedir istediğin

rüyalar rüyalar. klasik dalga rüyam yerine bu kez, sakin ağır ağır dalgalanan bir denizdeydim. geniş geniş yüzüyorduk. sonra bi de kumsalda yürürken küçük bi çocuk maymun gibi bi yere asılmış sallanıyordu. çocuğa yanlışlıkla çarpıp yere düşürdüm. hem de 2 kez. ikisinde de çocuk gayet gülerek ayağa kalktı. benim bu deniz-dalga temalı periyodik rüyalarımın bi sonu yok anlaşılan.

Perşembe, Ocak 7


bugün annemin bir arkadasının facebook sayfasındaki albümlere girip,annemin fotosunu buldum.

kader

tam kaydı görüntüle sayfası geldi bi önceki yazıyı yazdıktan sonra. yan tarafta şöyle bir reklam vardı:))))))

Mutsuz musun?
Allah sana yardım etmek istiyor. O'ndan yardım istemen yeterli.
Allahitanimak.jesus.net/keder

ne yapmalı

biri bana pozitif olmayı öğretmeli. polyanna'yı tekrar mı okusam. ya da böyle kafamın içindeki bir takım parçaları alıp, sürekli mutlu olmamı sağlasalar. ulan gülmek istiyorum ya herşeye siktir çekebilmek istiyorum. nolmuş yani demek istiyorum.
sabahın 6sında uyanıp, çalıştığıma inanmak istemiyorum. dünya yansa uykumdan vazgeçmezdim ben. göt korkusu olsa gerek:)) neyse bana gastrit yolları göründü gibi.

allahm beni azad et.

Çarşamba, Ocak 6

lanet olsun ki rakamlar gözlerimin önünde uçuşuyor. şimdi yatıorm yarın erkn kalkıcam. tabiki kendimi kandırıyorum:) hayırlısı hehe

kör müyüm neyim

insan domuz gibi olunca etrafında ne tatlı insanlar olduğunu göremiyo.

Salı, Ocak 5

ulan ne zaman evde çalışayım desem, o flashdiskin içinden birşey eksik çıkıyor mutlaka ya. artık ben mi sabote ediyorum, yukardan düşünen mi var beni orasını kestiremiyorum.

Pazartesi, Ocak 4

bana

birini beyninden sildiremiyorsan filmlerdeki gbi -hele o biri seni rahat bırakmıyorsa sebepsiz yere bencilce- sen de kendini silersin olur biter hazır olduğunda. kör edersin onu sana. o da gider bencilliğini başka zavallılar üzerinde tatmin eder.

dizi öğretileri

her son başından beri birlikte yürürmüş seninle.

sabah sabah

midem o kadar çok bulanıyor ki.

Pazar, Ocak 3

ben iyi biri olmaya çabalamayı unutmuşum. hayat başımı döndürmüş benim. her değişimi iyiye yormuşum. bazen geçmişe dönmeyi çok istiyorum. çok yalnız hissediyorum kalabalıkta bile. oysa o zamanlar tek başıma hiç yalnız hissetmezdim. çok üzgünüm bilmiyorum neden. ben başedemiyorum işte hayatla. annem hep çok korkardı yapamamamdan hala da korkar. şimdi anlıyorum neden..çok üzgünüm gerçekten yol alamıyorum.

dua

artık yukardan tek bir dileğim var. sevdiğim işi yapabilmek.
daha önce izlediğim bir filmi yeniden izlemeye karar verdim. böylece kafamı karıştıran konulardan uzak durma kuralımı yeniden uygulamaya başlayabilirim.

Cumartesi, Ocak 2

söylediklerinizi hep yanlış anlamaya ve kötü değerlendirmeye hazır biri hakkında ne düşünürsünüz? ben, benden nefret ettiğini falan düşünürüm.

sorun

bazı şeyler illa çözülmek zorunda mı ki? çözülmeden kalsalar olmaz mı? bi konu var arkadaşlarım artık halletmelisin diyorlar. ama ben öyle korkuyorum ki, yüzleşemiyorum bile artık.

Cuma, Ocak 1


yastık tepesinde son derece oturaklı(!) başlayan bir geceydi. sonra evde kudurarak caddebostan barlar sokağının cıstak mekanlarından birinin dans pistinde sona erdi:)) baya eğlenceliydi. ylbaşı falan eğlenmek için bahaneyd. kimse yeniyılı miklemedi desem yeridir heheh