Pazar, Mart 28

yolculuk

eğitilebilir bi millet değiliz. artık bilmiyorum kanımız mı bozuk nedir? sanırım alışkanlıklar da nesilden nesle geçiyor olduğu gibi. her neyse şimdi otobüsteyim. önümdeki kız kucağındaki fotokopiden bozma bi ders kitabı üzerine bişeyler karalıyor. yani çalışır gibi yapıyor. biz de bol bol fotokopi çektirirdik. yanlış burdan başlıyor zaten. gelip geçici öğrenmek için gelip geçici kitaplar alıyoruz.
---
bu en uzun yazım olabilir, çünkü bilgisayar karşısında değilim.
---
zaman çoğumuzu hızlı tüketicek. çünkü deftere hep çiziktir atıyoruz. yarım yamalak tamamlanmamış cümleler.
---
dün pelin batu'yu izledim. dedim ki erkek ve tarih kötü bi kombinasyon, kötü bi buluşma. tarihe kadın duygusu gerek.
---
bi de yuvaya gidince hatırladım ya da pekişti. tam bi sevgi özürlüyüm. babama o kadar benziyorum ki. sevgi özürlü olmak sevgisizlik değil ama daha kötü.
---
çift olabilme yetisi küçük görülmemeli. tam tersi takdir edilmeli. tek olmak kolay olan. sevgiyi büyütmek zor, yaşamaya değer.
---
eğer ailemden sonra ölürsem, ölene dek muhtemelen kafayı sıyırırım. pişmanlıklarım beni boğar, çok iyi biliyorum. çünkü şimdiden düşünmeye başladım.
---
en iyi yol arkadaşı az konuşan ya da hiç konuşmayandır.
---
sessiz insanlar, sessizliği bozan insanlardan hoşlanırlar.
---

salkım söğüt en sevdiğim ağaç. bi de toz bulutlarını çok seviyorum.
---
sanırım ben heyecanlanmaktan korkuyorum. heyecanlanmayı reddettiğim için sıkıcı biriyim.
---
sude çok güzel bi kız ismi.
---
"love sings" diyor adam ya daha ne desin.
---
o hiç konuşmayan yol arkadaşı var ya. işte onunla tam 1 saattir birbirimizi tanıdığımız halde emin olamadığımız için birbirimize selam vermedik. ben tabi sonunda tutamadım çeneyi. kızı da cam kenarından kaldırmıştım burası benim yerim diye. hahay. bi ara benim mp3 player ikimizin arasında düşmüş. baktım kız uğraşıyo almak için. fırsat bu fırsat dedim. cümleyi bitirmeden herşey anlaşılmıştı zaten. sonra sorulması gerekenler, cevaplanması gerekenler falan işte. 1 saat boyunca adımı hatırlamaya çalışırken o, ben de "o olsa bişey söylerdi" cümlesini tekrar ederek ara ara, selamlaşma faslını erteliyordum.
---
amerikalı yarim doğumgününü kutlamadım diye bana bozuk attı. bi gün onunla evlenicemi söylerken ciddiyim farkında değil.

Hiç yorum yok: