Pazar, Aralık 26
Çarşamba, Aralık 22
uyanış
çiçeğe böceğe dokunmadan geçen zamanın içine tükürmek istiyorum. iki durak arasında mekik dokunarak harcanan zamanın içine tükürmek istiyorum. hatta kendi suratıma tükürmek istiyorum. ailemle vakit geçirmek istiyorum. hangi gerizekalı cenneti elinin tersiyle iter?
"bu kitap başıma dert açacak gibi duruyor"
"bu kitap başıma dert açacak gibi duruyor"
Salı, Aralık 21
karınca
şu hayatta başkası için çalışmak bi insanın yapabileceği en avanakça şeydir.
kişisel gelişiminize katkıda bulunabilir herhangi bir yerde herhangi bir şekilde çalışmak evet ama sonuç itibariyle enayilikten öteye gidemezsiniz.
kişisel gelişiminize katkıda bulunabilir herhangi bir yerde herhangi bir şekilde çalışmak evet ama sonuç itibariyle enayilikten öteye gidemezsiniz.
Cuma, Aralık 17
Pazar, Aralık 5
Salı, Kasım 23
Cumartesi, Kasım 20
Perşembe, Kasım 18
Pazartesi, Kasım 15
Pazar, Kasım 14
Cumartesi, Kasım 6
yavrum benim
paranormal activity 2 tam bir bomba benim için. çünkü artık banyoya girince kapıyı kapatamıyorum.
ama şu yardıran espriyi unutmadan not etmek isterim. zebani merdivenlerden yukarı gümlete gümlete çıkarken sevgili dostum şöyle der: "300 kilo falan heralde". filmin ikinci yarısında olsa bu kadar gülmezdim heralde.
ama şu yardıran espriyi unutmadan not etmek isterim. zebani merdivenlerden yukarı gümlete gümlete çıkarken sevgili dostum şöyle der: "300 kilo falan heralde". filmin ikinci yarısında olsa bu kadar gülmezdim heralde.
Salı, Kasım 2
Kimi yükseklerden uçuyor
Kimi kimi yükseklerden
Kimi gerçeklerden kaçıyor
Kimi kimi gerçeklerden
Kimine bir haller oluyor
kimi hep bir şeylere takıyor
Kim kimi densiz kimi den'li
Açıyor gülleri birinin
Açıyor gülleri
Çalıyor zilleri birinin
Çalıyor zilleri
Etekleri
Aynı nakarat
Hep aynı aynı
Yarısı bayat
Hep aynı aynı
Yarısı hayat
Aynı nakarat
Anlat anlat
Kiminin öfkesi yangın
Kiminin tövbesi
Kiminin gözleri baygın
Kiminin sözleri
Kimi hep muzır işlere bayılır
Kimi her gün bunalım takılır
Kimi kimi tel'siz kimi telli
Tantana var iş yok
Gürültü var ses yok
Sureti var aşk yok
Görüntü var renk yok
Tantan var iş yok
Kimi kimi yükseklerden
Kimi gerçeklerden kaçıyor
Kimi kimi gerçeklerden
Kimine bir haller oluyor
kimi hep bir şeylere takıyor
Kim kimi densiz kimi den'li
Açıyor gülleri birinin
Açıyor gülleri
Çalıyor zilleri birinin
Çalıyor zilleri
Etekleri
Aynı nakarat
Hep aynı aynı
Yarısı bayat
Hep aynı aynı
Yarısı hayat
Aynı nakarat
Anlat anlat
Kiminin öfkesi yangın
Kiminin tövbesi
Kiminin gözleri baygın
Kiminin sözleri
Kimi hep muzır işlere bayılır
Kimi her gün bunalım takılır
Kimi kimi tel'siz kimi telli
Tantana var iş yok
Gürültü var ses yok
Sureti var aşk yok
Görüntü var renk yok
Tantan var iş yok
Pazar, Ekim 24
Salı, Ekim 19
Cumartesi, Ekim 16
Pazar, Eylül 26
Cumartesi, Eylül 25
Pazartesi, Eylül 20
I lie to myself all the time, but I never believe me
bensiz yaptıkları tatillerin sayısı azalırken, anılarımızdan bahsetmişler bugün. düşünüyorum da belki de bi daha hiç birlikte tatil yapamayacağız. peki niçin? cevabı biliyorum: kocaman bi hiç için. hiçin adı özgürlük. halbuki hayatımdan sonsuza dek çıktıkları andan itibaren kafama dank edecek. lanet özgürlük sadece kafamın içindeydi.
Pazar, Eylül 19
Cumartesi, Eylül 18
bu ülkede doğmuş olmaktan mutlu değilim. neden olayım? sebep?
az önce bi tanıdığımın bebeğinin fotoğraflarına bakarken farkettim. milletçe hepimiz aynıyız. bebeğimiz olur el üstünde tutarız, herşeyini çok abartırız. sonra çocuk okula başlar, en iyi okul olsun diye kıçımızı yırtarız. lise biter üniversite derdi başlar. böyle uzar gider.
neden çocuklarımıza böyla saplantılıyız? çünkü kör cahiliz:) kendi hayatımızla ilgili yapacaklarımız da bu kadar çünkü. kafayı hep belli başlı şeylere takarız. ezberciyiz. bizim sahip olduğumuz şeyler çok önemlidir. en iyisine layığız ama neden:) kompleks işte. daha söyleyecek çok şey var da, çözümü yok. düşündükçe arkasından bi sürü şey çıkar. ben avrupalı olsam, türkiye'ye avrupa birliğini koklatır mıydım acaba:)))
bi acayip milletiz anasını satayım.
az önce bi tanıdığımın bebeğinin fotoğraflarına bakarken farkettim. milletçe hepimiz aynıyız. bebeğimiz olur el üstünde tutarız, herşeyini çok abartırız. sonra çocuk okula başlar, en iyi okul olsun diye kıçımızı yırtarız. lise biter üniversite derdi başlar. böyle uzar gider.
neden çocuklarımıza böyla saplantılıyız? çünkü kör cahiliz:) kendi hayatımızla ilgili yapacaklarımız da bu kadar çünkü. kafayı hep belli başlı şeylere takarız. ezberciyiz. bizim sahip olduğumuz şeyler çok önemlidir. en iyisine layığız ama neden:) kompleks işte. daha söyleyecek çok şey var da, çözümü yok. düşündükçe arkasından bi sürü şey çıkar. ben avrupalı olsam, türkiye'ye avrupa birliğini koklatır mıydım acaba:)))
bi acayip milletiz anasını satayım.
Cuma, Eylül 17
Pazartesi, Eylül 13
Perşembe, Eylül 9
15.dolu salıncak (genç kız bakışıyla birlikte:))
14.boş salıncak
13.elinin maharetine kurban
12."....şunu da şuraya bağladık mıydı..."
11.herzamanki gibi oyuncaklarıyla oynuyor.
10.adnan'ın pratik çözümlerinden yalnızca biri:)
9.şu hayatta en mutlu olduğum yerlerden biri annemin mutfağı
8.bu salatayı vedat milor için yaptık(tüm malzemeleri az önce bahçeden toplandı)
7.köyün yakışıklıları
6.gören mıncıkladı, o derece yumuşak:)
5.bi kedi gördüm sanki:))
4.bi kedi gördüm sanki:)
3.çok yumuşaklar:)
2.çok güzeller:)
1.bugün en çok pıncır'ın ikizleriyle takıldım.
azizle adnan
bugün babamla milliyette babamın fotoğrafını bulduk:) aziz yıldırım'ın sağında diz çökmüştü:) hehehe
yolculuk
bugün otobüs yolculuğu boyunca gazete okudum.
güzel yazılar vardı.
bunlardan;
-mehmet tezkan'ın yazısını "evet" diyecek olan aydınlara:
http://www.milliyet.com.tr/ve-yeniden-neden-hayir/mehmet-tezkan/yasam/yazardetay/09.09.2010/1286906/default.htm
-mehveş emin'in yazısını "herşeyi birarada isteyen" türk milletine:
http://cadde.milliyet.com.tr/2010/09/09/YazarDetay/1286862/u2-yu-yuh-tu-yapmak
-vedat milor'un yazısını benim gibi hayatın nimetlerine aç olan insanlara armağan ediyorum.
güzel yazılar vardı.
bunlardan;
-mehmet tezkan'ın yazısını "evet" diyecek olan aydınlara:
http://www.milliyet.com.tr/ve-yeniden-neden-hayir/mehmet-tezkan/yasam/yazardetay/09.09.2010/1286906/default.htm
-mehveş emin'in yazısını "herşeyi birarada isteyen" türk milletine:
http://cadde.milliyet.com.tr/2010/09/09/YazarDetay/1286862/u2-yu-yuh-tu-yapmak
-vedat milor'un yazısını benim gibi hayatın nimetlerine aç olan insanlara armağan ediyorum.
Çarşamba, Eylül 8
Çarşamba, Eylül 1
Cuma, Ağustos 27
Çarşamba, Ağustos 25
Pazartesi, Ağustos 23
Cuma, Ağustos 20
Perşembe, Ağustos 19
Cumartesi, Ağustos 14
Cuma, Ağustos 6
Perşembe, Ağustos 5
Çarşamba, Ağustos 4
bu yaz deniz kum güneş tatili yapmak istemedim. çocukluğumu hatırlamak istedim ama henüz pek bişey hatırladığım söylenemez. herşeyin çok fazla değiştiğini görmemek imkansız. değişmemiş gibi davransam da annem sürekli hatırlatıyor. ona en son söylediğim şeyin üzerine biraz düşünmesi yeter bana. her neyse günlerim bahçe, ev, tv, bilgisayar, kediler ve dvdlerle geçiyor. gerçekten kafa dinlemeye başladım. ama tatilimi de yarıladım. şuan maske kameriyenin aralık kapısından bana bakıyor. annem balkondaki çamaşırları topluyor. çok sıcak. sinekler beni deli ediyor. bu arada dün garajda ufaklıklar bişeyle oynuyorlardı. yaklaştım ve bi yengeç gördüm.su oluklarından gelmiştir dedi babam. bugün de bisiklete binmeyi planlıyordum ama bisikletin selesinin altındaki örümcek planlarımı bozdu. her taraf yavru kedi dolu. şimdi de korsan uzanıyor. annemin verdiği şalvarı çok sevdim.
Çarşamba, Temmuz 28
Pazar, Temmuz 25
bu aralar etrafımızda ne kadar çok barzo (artık apaçi, ama ben barzo demeyi seviyorum)olduğunu hayretle farkediyorum.
bugün oturup ekşi sözlükten baktım çok eğlendim. biri çok güzel anlatmış ellerine sağlık:))
"barzolar hiçbir zaman -diğer farklı yaşam stiline sahip akımların yaptığı- gibi bir siyasi arayış içinde bulunmamıştır. içlerinde sağcı, solcu, ırkçı, kürtçü, komünüst, marksist, liboş, atsızcı, apolitik insan bulunabilir. bu yüzden daha kucaklayıcıdır barzoluk.
insanları kadın ve erkek diye ayırır. ayrım yapmaz, herkesi sevebilirler. "sadece sevgilisi olanları sevmezler".
güzel kadınları sikmek isterler. bunu da dile getirmekten çekinmezler. açık ve net, özü sözü bir insandır barzo. entel dantel ayağına yatmaz. sanat manat ayağına kitap okuyarak karı kaldırmaya çalışmaz. sanatı kullanacaksa eğer beyaz şahin'e koyar dj akman sidisini, verir kolonlara müziği.
uzun zamandan beri cinsel ilişkiye giremediğini de gizlemez. ee özü sözü birdir demiştim di mi? çok karı siktim modunda değildir hiç bir zaman. gülümseyeni verecek sanır. kalbi temizdir hani."
bugün oturup ekşi sözlükten baktım çok eğlendim. biri çok güzel anlatmış ellerine sağlık:))
"barzolar hiçbir zaman -diğer farklı yaşam stiline sahip akımların yaptığı- gibi bir siyasi arayış içinde bulunmamıştır. içlerinde sağcı, solcu, ırkçı, kürtçü, komünüst, marksist, liboş, atsızcı, apolitik insan bulunabilir. bu yüzden daha kucaklayıcıdır barzoluk.
insanları kadın ve erkek diye ayırır. ayrım yapmaz, herkesi sevebilirler. "sadece sevgilisi olanları sevmezler".
güzel kadınları sikmek isterler. bunu da dile getirmekten çekinmezler. açık ve net, özü sözü bir insandır barzo. entel dantel ayağına yatmaz. sanat manat ayağına kitap okuyarak karı kaldırmaya çalışmaz. sanatı kullanacaksa eğer beyaz şahin'e koyar dj akman sidisini, verir kolonlara müziği.
uzun zamandan beri cinsel ilişkiye giremediğini de gizlemez. ee özü sözü birdir demiştim di mi? çok karı siktim modunda değildir hiç bir zaman. gülümseyeni verecek sanır. kalbi temizdir hani."
i feel so alive
birini engelleyip listeden atmak çok tatmin edici bişey. siktir etmek, üstünü çizmek.
Cumartesi, Temmuz 24
i feel so alive
yüzün gülerken içinin kan ağlaması. hatta sırıtırken ağlamak. acı çekmek dediğin böyle olur:)
Çarşamba, Temmuz 21
KEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKED
KEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKED
KEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKEDİKED
Salı, Temmuz 20
Pazar, Temmuz 18
Perşembe, Temmuz 15
Cuma, Temmuz 9
Salı, Temmuz 6
kenan bey'den inciler
hayvanları seviyoruz diyorlar onları öldürüyorlar, ağaçları seviyoruz diyorlar onları kesiyorlar.
biri bana "seni seviyorum" diyecek diye ödüm kopuyor.
biri bana "seni seviyorum" diyecek diye ödüm kopuyor.
Çarşamba, Haziran 30
Pazar, Haziran 27
Cumartesi, Haziran 26
erkeklerin elele tutuşmalarını samimi bulmuyorum. çok gey:)) yani demek istediğim bir erkeğin doğasında olmayan, ama elini tuttuğuna ya da etrafa bişey kanıtlamak için yaptığı bişey gibi. ya da karşılıklı varılan bir anlaşmanın koşulsuz şartsız maddelerinden biri gibi:) yani "sen bana şunu verirsin ben de sana elimi gibi" :)))) ama kadınlar içlerinden gelerek bunu isterler.
Cuma, Haziran 25
Pazartesi, Haziran 21
kimse görüntüsünden hoşlanmadığı birinin kafasının içindekileri merak etmez. ya da en azından merak eden birini görmedim. (aslında bu cümleyi "hiçbir erkek görüntüsünden hoşlanmadığı bir kadının kafasının içindekileri merak etmez" diye değiştirmek lazım) ya güzel olucaksınız ya da aseksüel:) hayatta erkeklerden daha ilginç bi sürü şey vardır elbet. ama öte yandan bir kadın için erkeklerin ilgisine sahip olabilme gücünün yerini tutabilecek çok az şey olduğunu bilioyoruz. güzel olmak tırmanmadan zirvede olmak gibi birşey. hiçbişey güzelken yaşayabileceğiniz şeylerle, hissedebileceğiniz güçle boy ölçüşemez. güzel olmak tanrının bir lütfudur resmen. bütün kadınlar bunun farkındadır(annem hariç, annem bunları benim yazdığımı görmemeli:)) sırf bu yüzden estetik cerrahi diye bişey icat edildi. kadınların güzelliğe olan zaaflarından faydalanmak isteyen erkekler tarafından. her halükarda erkekler kadınlarla kafa buluyor işte:)) organize çalışıyorlar resmen. sadece güzelliğe değer veriyor, güzelliği ödüllendiriyorlar. sonra güzelliği yaratıyor, bundan para kazanıyorlar. hatta güzelliği satıp birbirlerine (burda ilk defa birbirlerinin zaaflarından faydalanıyorlar hayret) bundan da kirli paralar kazanıyorlar. bu dünyanın değişmeyen gerçeği erkeklerin yönettikleri, kadınların kullanıldıklarıdır.
hep tek
bu ara çocukluğuma inmeye çalışıyorum:) mesela ilginçtir çocukluğumun her döneminde bir korkuya takılmışım. bi süre hap yutamamıştım. bi süre banyoda suyun altına girmekten korkmuştum nefes alamam diye. böyle uzayıp gidiyor işte:) bu yüzden insanlara hep tek çocuk yapmayın tavsiyesi veriyorum işte. arızaya uygun bi zemin:))) fazla yalnız kalmak insanın dengesini bozuyor. kafanın içinde fazla kalınca olmayan bi sürü şey türetebiliyorsun. detaylara fazlaca takılıyorsun.
aile fazla anlayışlıysa, beğenmediğin şartlara karşı dayanıksızlık geliştiriyorsun farkında olmadan. çünkü hiç şartlar seni zorlamamış. hep şartlar senin isteğine uygun hale getirilmiş. gereksiz korkular ediniyorsun. sevmediğin istemediğin şeylerle yüzleşemiyorsun bile. denemekten bile kaçıyorsun. çift kişilikli olabiliyorsun. inatçılık had safhada zaten:) canın fazla tatlı oluyor. aileden uzaklaşınca zaten asıl olay başlıyor. herşeyi sil baştan öğreniyorsun. herşeyi el yordamıyla öğrenmen gerekiyor. tek çocuk olmayanlardan hep bi adım geridesin. hayalgücün sana gerçek hayattan daha yakın. tokat yiye yiye hayalgücünden gerçek hayata geçiş süresince, pişman oluyorsun. keşke eskiye dönebilsem diye. hayat tat vermiyor. çok yavaş adapte oluyorsun. paylaşmak tat vermiyor. paylaşarak yapmak zorunda olduğun herşeyi görev icabı yapıyorsun. aslında çok titizsin ama insanlar seni umarsız ve geniş biri sanıyor. çünkü gerçekten umarsızca yapıyorsun işleri, paylaşırken. tek başına karar vermeden, karar vermiş gibi hissedemiyorsun. herşey yarım yamalak kalıyor zihninde.
özetle herşeyi çok abartıyorsun işte böyle:))
aile fazla anlayışlıysa, beğenmediğin şartlara karşı dayanıksızlık geliştiriyorsun farkında olmadan. çünkü hiç şartlar seni zorlamamış. hep şartlar senin isteğine uygun hale getirilmiş. gereksiz korkular ediniyorsun. sevmediğin istemediğin şeylerle yüzleşemiyorsun bile. denemekten bile kaçıyorsun. çift kişilikli olabiliyorsun. inatçılık had safhada zaten:) canın fazla tatlı oluyor. aileden uzaklaşınca zaten asıl olay başlıyor. herşeyi sil baştan öğreniyorsun. herşeyi el yordamıyla öğrenmen gerekiyor. tek çocuk olmayanlardan hep bi adım geridesin. hayalgücün sana gerçek hayattan daha yakın. tokat yiye yiye hayalgücünden gerçek hayata geçiş süresince, pişman oluyorsun. keşke eskiye dönebilsem diye. hayat tat vermiyor. çok yavaş adapte oluyorsun. paylaşmak tat vermiyor. paylaşarak yapmak zorunda olduğun herşeyi görev icabı yapıyorsun. aslında çok titizsin ama insanlar seni umarsız ve geniş biri sanıyor. çünkü gerçekten umarsızca yapıyorsun işleri, paylaşırken. tek başına karar vermeden, karar vermiş gibi hissedemiyorsun. herşey yarım yamalak kalıyor zihninde.
özetle herşeyi çok abartıyorsun işte böyle:))
Çarşamba, Haziran 16
Cumartesi, Haziran 12
resmen film gibi bi rüya gördüm. bi minibüste giderken en önde oturuyorum. arkadan muavin gibi bi herif 2 numara buraya gel diyo. gidiyorum arkaya. en arka koltukta bi çocuk hasta, arkaya yaslanmış, önündeki herifler etrafında toplanmış. ayaktaki herifin tipi çok kötü. beni suçlamaya başlıyo. daha önce de bu çocuk senin yüzünden böyle olmuştu falan diyo. ben eziğe bağlıyorum iyi mi:) kekeleye kekeleye ben kimseye bilerek zarar vermem ki diyorum falan:)) nyse bu herif durdurup minibüsü hepimizi aşağıya diziyo. içimde acaip bi korku. adamın problem çıkarmaya çalıştığı belli. bunu bahane edip bişey yapıcak bana diye düşünüyorum. en uçta ben duruoyorum. çok kalabalık olduğu için kaçmaya karar veriyorum. beni farkedene kadar onlar, uzaklaşırım diye düşünüyorum. koşmaya başlıyorum. bi köyün içindeyim. istediğim kadar hızlı koşamıyorum tabi. bi yere giriyorum, yarısı meyhane gibi, yarısı ambar gibi bi yer. tahtaların arasından dışarıyı görüyorum. bi adam geliyo. adam girerken ben çıkıyorum. o çıkıyo ben giriyorum. köşe kapmaca oynuyoruz resmen. malesef sonu gelmedi rüyanın, acaip zor uyandım. üzerimde acayip bi ağırlık.
Perşembe, Haziran 10
Çarşamba, Haziran 9
ben
eski dalgalarını msn'de engelleyenlerdenim.
bi de morali bozuk olunca bütün gün somurtuk gezenlerdenim.
bi de morali bozuk olunca bütün gün somurtuk gezenlerdenim.
Pazar, Haziran 6
Cumartesi, Haziran 5
insan paralarını saymadan kaşıntısını gideremiyor:)))asıl tedavi hangisi merak ediyorum, parayı harcamak mı yoksa masaya yatmak mı?
bugün veya yarın hayatımı değiştirmek (geliştirmek için) o büyük ama aslında küçük olduğunu bildiğim sorunumu çözdürmeye başlıyorum.
bakalım ben de gerçekten bikaç gün içinde bi teşekkür mektubu hazırlamaya başlayacak mıyım.
bugün veya yarın hayatımı değiştirmek (geliştirmek için) o büyük ama aslında küçük olduğunu bildiğim sorunumu çözdürmeye başlıyorum.
bakalım ben de gerçekten bikaç gün içinde bi teşekkür mektubu hazırlamaya başlayacak mıyım.
Perşembe, Haziran 3
Çarşamba, Mayıs 26
Salı, Mayıs 25
ayça şen başkan
ayça şen güne bomba gibi başlamamı sağladı. hastası oluyorum galiba. minibüste kendimi deli gibi hissettim pişmiş kelle gibi sırıtırken.
Pazartesi, Mayıs 24
bişeyleri çok sevmekten çok korkuyorum çünkü çok saplantılı biriyim.
o çok sevme kafasını yakaladığımı farkettiğim andan itibaren düşüşe geçiyorum. malesef o eşik noktası aşıldıktan sonra rüzgarın içimi sızlatması haline engel olabilecek bir formülüm yok. bu bana çok derinlerde bi acı veriyor. kendimi hiç olmadığım kadar yalnız hissediyorum.
o çok sevme kafasını yakaladığımı farkettiğim andan itibaren düşüşe geçiyorum. malesef o eşik noktası aşıldıktan sonra rüzgarın içimi sızlatması haline engel olabilecek bir formülüm yok. bu bana çok derinlerde bi acı veriyor. kendimi hiç olmadığım kadar yalnız hissediyorum.
Pazar, Mayıs 23
Cumartesi, Mayıs 22
Cuma, Mayıs 21
Pazartesi, Mayıs 17
Salı, Mayıs 11
Pazartesi, Mayıs 10
Cumartesi, Mayıs 8
diane ve laura
hemen not almak ve yayınlamak istiyorum:
"babanla ben arabayı yapmış olabiliriz ama sürücü sensin, bunu unutma"
"babanla ben arabayı yapmış olabiliriz ama sürücü sensin, bunu unutma"
Cuma, Mayıs 7
Perşembe, Mayıs 6
pişmek gerekli mi? etraftaki tilkilerin varlığını düşününce evet. saf olmak yasaklanmalı. bakıp görüyorsunuz çok net bazen. karşı cinsler için bu konu daha da karmaşık. o yüzden hiç yeltenmiyorum bile. ben başarabileceğimi sanmadığım konulara genelde bulaşmam zaten.
thedo | MySpace Music Videos
thedo | MySpace Music Videos
Çarşamba, Mayıs 5
sorte kafe
içindeki sıcak çikolata ağzımın içinde dağılırken kendimden geçmiştim:)))
bi gün fotoğrafını çekip buraya koyucam senin çikolatalı krep.
bi gün fotoğrafını çekip buraya koyucam senin çikolatalı krep.
Pazartesi, Mayıs 3
Çarşamba, Nisan 28
Salı, Nisan 27
herşey hakettiğim gibi
insanların para ile birbirlerinin hayatlarını satın almaları ne çirkin bişeydir. hayatı satın alınan için çok utanılası bi durum. zaman zaman bu utanç su yüzüne çıkar. ama çoğu kez üstü kapatılır. işin en kötü yanı da daima ucuza gitmek. kimse hakettiğinin karşılığını alamaz. ki zaten hakedilen verilecek olsaydı bu düzen de olmazdı. düzenin kendisini çıkarcı bi zihniyet yaratmış. insanlara daha az vererek onlardan daha ne kadar alabilirim zihniyeti. bütün bunları düşünmek bende acilen hulka dönüşme isteği uyandırıyor.
Pazartesi, Nisan 26
Cumartesi, Nisan 24
Cuma, Nisan 23
teşhis
bazı insanlar mutlu olmakla değil de, mutluluğun fotoğrafını çekmekle meşguldürler sadece. birini mutlu etmek değil de, o birinin mutluluğun fotoğrafında yer almasını isterler sadece. bencilce değil mi?
Perşembe, Nisan 22
Çarşamba, Nisan 21
Salı, Nisan 20
fazla çalışmak
annem bugün balkonu yıkıcağını söylediğinde gereksiz bi endişeye kapıldım. 2 kere falan arayıp kontrol ettim. hatta ben ararken telefon sesini duyup ayağı kayar da düşer mi acaba diye salak salak takıldım. düşünsene sen salak salak telefonu açmasını beklerken, annen telefona yetişmek için acele edip, balkondan düşüyor.
Cumartesi, Nisan 17
Cuma, Nisan 16
Perşembe, Nisan 15
Çarşamba, Nisan 14
yine eski iş yerimde yaşadığım gibi insanlar peşpeşe işten ayrılırken, ben olanları izliyorum. ve umarım aynı şeyi tekrar yaşamam.
-
çalışma modundan hızla uzaklaşıyorum bu aralar. aslında tembelin tekiyim. sadece vicdanımın dürtüklemesiyle sen çalışkan tempolu hareketli neşeli biri olmalısın telkinleri sonucu dönem dönem hızlanıyor, sonra yavaş yavaş duraklıyorum.
-
çalışma modundan hızla uzaklaşıyorum bu aralar. aslında tembelin tekiyim. sadece vicdanımın dürtüklemesiyle sen çalışkan tempolu hareketli neşeli biri olmalısın telkinleri sonucu dönem dönem hızlanıyor, sonra yavaş yavaş duraklıyorum.
Salı, Nisan 13
Pazar, Nisan 11
Cuma, Nisan 9
Perşembe, Nisan 8
Çarşamba, Nisan 7
weird fishes
insanlar çok zor çok karmaşık. insan kendinden bile emin olamazken. trafikte herşeyin karşıdan gelene bağlı olduğunu sanmamız gibi.
Pazartesi, Nisan 5
hell
"i just want to get the fuck out here!" isimli ingilizce!? bi şarkı yazmak istiyorum:)) şarkıyı Matthew Bellamy seslendirsin!?
Cumartesi, Nisan 3
güç
üç kuruş vererek insanların bütün hayatlarına hükmedebileceğini sanan pezevenklere her zaman yapıştırılacak sözlerim ve 1 adet istifa mektubum vardır.
Pazartesi, Mart 29
Pazar, Mart 28
I try to walk away and I stumble
hakkındaki bütün fikirlerimi ve düşüncelerimi (biliyorum ikisi de aynı şey ama ben ayrı ayrı söylemek istedim) bi kenara koyup, "i try" dinlerken resmini aldım karşıma.
yolculuk
eğitilebilir bi millet değiliz. artık bilmiyorum kanımız mı bozuk nedir? sanırım alışkanlıklar da nesilden nesle geçiyor olduğu gibi. her neyse şimdi otobüsteyim. önümdeki kız kucağındaki fotokopiden bozma bi ders kitabı üzerine bişeyler karalıyor. yani çalışır gibi yapıyor. biz de bol bol fotokopi çektirirdik. yanlış burdan başlıyor zaten. gelip geçici öğrenmek için gelip geçici kitaplar alıyoruz.
---
bu en uzun yazım olabilir, çünkü bilgisayar karşısında değilim.
---
zaman çoğumuzu hızlı tüketicek. çünkü deftere hep çiziktir atıyoruz. yarım yamalak tamamlanmamış cümleler.
---
dün pelin batu'yu izledim. dedim ki erkek ve tarih kötü bi kombinasyon, kötü bi buluşma. tarihe kadın duygusu gerek.
---
bi de yuvaya gidince hatırladım ya da pekişti. tam bi sevgi özürlüyüm. babama o kadar benziyorum ki. sevgi özürlü olmak sevgisizlik değil ama daha kötü.
---
çift olabilme yetisi küçük görülmemeli. tam tersi takdir edilmeli. tek olmak kolay olan. sevgiyi büyütmek zor, yaşamaya değer.
---
eğer ailemden sonra ölürsem, ölene dek muhtemelen kafayı sıyırırım. pişmanlıklarım beni boğar, çok iyi biliyorum. çünkü şimdiden düşünmeye başladım.
---
en iyi yol arkadaşı az konuşan ya da hiç konuşmayandır.
---
sessiz insanlar, sessizliği bozan insanlardan hoşlanırlar.
---
salkım söğüt en sevdiğim ağaç. bi de toz bulutlarını çok seviyorum.
---
sanırım ben heyecanlanmaktan korkuyorum. heyecanlanmayı reddettiğim için sıkıcı biriyim.
---
sude çok güzel bi kız ismi.
---
"love sings" diyor adam ya daha ne desin.
---
o hiç konuşmayan yol arkadaşı var ya. işte onunla tam 1 saattir birbirimizi tanıdığımız halde emin olamadığımız için birbirimize selam vermedik. ben tabi sonunda tutamadım çeneyi. kızı da cam kenarından kaldırmıştım burası benim yerim diye. hahay. bi ara benim mp3 player ikimizin arasında düşmüş. baktım kız uğraşıyo almak için. fırsat bu fırsat dedim. cümleyi bitirmeden herşey anlaşılmıştı zaten. sonra sorulması gerekenler, cevaplanması gerekenler falan işte. 1 saat boyunca adımı hatırlamaya çalışırken o, ben de "o olsa bişey söylerdi" cümlesini tekrar ederek ara ara, selamlaşma faslını erteliyordum.
---
amerikalı yarim doğumgününü kutlamadım diye bana bozuk attı. bi gün onunla evlenicemi söylerken ciddiyim farkında değil.
---
bu en uzun yazım olabilir, çünkü bilgisayar karşısında değilim.
---
zaman çoğumuzu hızlı tüketicek. çünkü deftere hep çiziktir atıyoruz. yarım yamalak tamamlanmamış cümleler.
---
dün pelin batu'yu izledim. dedim ki erkek ve tarih kötü bi kombinasyon, kötü bi buluşma. tarihe kadın duygusu gerek.
---
bi de yuvaya gidince hatırladım ya da pekişti. tam bi sevgi özürlüyüm. babama o kadar benziyorum ki. sevgi özürlü olmak sevgisizlik değil ama daha kötü.
---
çift olabilme yetisi küçük görülmemeli. tam tersi takdir edilmeli. tek olmak kolay olan. sevgiyi büyütmek zor, yaşamaya değer.
---
eğer ailemden sonra ölürsem, ölene dek muhtemelen kafayı sıyırırım. pişmanlıklarım beni boğar, çok iyi biliyorum. çünkü şimdiden düşünmeye başladım.
---
en iyi yol arkadaşı az konuşan ya da hiç konuşmayandır.
---
sessiz insanlar, sessizliği bozan insanlardan hoşlanırlar.
---
salkım söğüt en sevdiğim ağaç. bi de toz bulutlarını çok seviyorum.
---
sanırım ben heyecanlanmaktan korkuyorum. heyecanlanmayı reddettiğim için sıkıcı biriyim.
---
sude çok güzel bi kız ismi.
---
"love sings" diyor adam ya daha ne desin.
---
o hiç konuşmayan yol arkadaşı var ya. işte onunla tam 1 saattir birbirimizi tanıdığımız halde emin olamadığımız için birbirimize selam vermedik. ben tabi sonunda tutamadım çeneyi. kızı da cam kenarından kaldırmıştım burası benim yerim diye. hahay. bi ara benim mp3 player ikimizin arasında düşmüş. baktım kız uğraşıyo almak için. fırsat bu fırsat dedim. cümleyi bitirmeden herşey anlaşılmıştı zaten. sonra sorulması gerekenler, cevaplanması gerekenler falan işte. 1 saat boyunca adımı hatırlamaya çalışırken o, ben de "o olsa bişey söylerdi" cümlesini tekrar ederek ara ara, selamlaşma faslını erteliyordum.
---
amerikalı yarim doğumgününü kutlamadım diye bana bozuk attı. bi gün onunla evlenicemi söylerken ciddiyim farkında değil.
Cumartesi, Mart 27
Cuma, Mart 26
Perşembe, Mart 25
bi sus ya
neşeni kaybedince artık seni sakinleştirecek bişeyler yapmaya başlarsın. kafayı takarsın. ilaç gibi gelir. o şeyleri tekrar etmedikçe huzursuz olursun.
"mutlu olmak" nasıl yapılırdı onu zaten unutturmuşsundur kendine. hep bu kafa sesi var ya. ne çıkıyosa ondan çıkıyo zaten. bi susturamadık gitti.
"mutlu olmak" nasıl yapılırdı onu zaten unutturmuşsundur kendine. hep bu kafa sesi var ya. ne çıkıyosa ondan çıkıyo zaten. bi susturamadık gitti.
Çarşamba, Mart 24
Pazartesi, Mart 22
Pazar, Mart 21
Cumartesi, Mart 20
eski dost
senin bana kırılmak ya da trip atmak gibi bi lüksün olmadığına inanıyorum. dilersen sonsuza kadar kendi kendine trip halinde kalabilirsin:)
Cuma, Mart 19
Perşembe, Mart 18
yanlışlıkla telefonumu iade ettim iyi mi. burdan hepsiburada.com'a tekrar selamlarımı gönderiyorum. ama dekontu kullanarak başka bi telefon alma şansımı da kullanabilirim. yalnız artık kendimden korkar oldum. bu alışverişten çok zararlı çıkabilme potansiyelim olduğunu hissediyorum. bu aynen seri sakarlıklarıma benziyor.
Pazartesi, Mart 15
bana
- benim için birşey yapar mısın?
- ne olursa
- mutlu olmaya çalışır mısın?
- çok şey istiyorsun anne
- sürekli korkarak yaşamayı bırakır mısın? çünkü hata diye birşey yoktur. gerilirsin ama yine de şarkını söylersin.
- ne olursa
- mutlu olmaya çalışır mısın?
- çok şey istiyorsun anne
- sürekli korkarak yaşamayı bırakır mısın? çünkü hata diye birşey yoktur. gerilirsin ama yine de şarkını söylersin.
Pazar, Mart 14
pazar
bol yemeli içmeli alışverişli kahkahalı sohbetli bi gündü. şimdi film izlemeyi deneyip yatıcam. bu arada hala gördüğüm rüyayı düşünüyorum ara ara.
Cumartesi, Mart 13
serap
sabah ofise girdiğimde kaydettiğimi sandığım şey:
"o kadar net gördüm ki. geçtim karşına. diktim gözlerimi gözlerine. gözlerimin içine baktın. yaklaştık birbirimize daha da. sarıldık birbirimize sıkı sıkı. gerçekten de öteydin."
"o kadar net gördüm ki. geçtim karşına. diktim gözlerimi gözlerine. gözlerimin içine baktın. yaklaştık birbirimize daha da. sarıldık birbirimize sıkı sıkı. gerçekten de öteydin."
minibüste
100 kilonun üzerinde olduğunu tahmin ettiğim genç bir kadın minibüse bindi. hayır acımayacaktım..
minibüste
bi kadının yanına oturdum. sonra önümüze bi kadın oturdu. yanı boştu. yanımdaki kadın ona selam verdi. tanışıyorlardı. en ön koltuk boşalınca, oraya geçip ikisinin yanyana oturabilme ihtimaline neden olsam dedim. sonra düşündüm de belki de sabah sabah çene çalmak istemezlerdi. hallerinden memnun görünüyorlar. oturmaya devam ettim.
Cuma, Mart 12
birinden hoşlanırsınız. o size içinden gelmeyerek bi sürü güzel söz söyler (ya da her söylediğini siz iyiye yorarsınız) ve büyük bi hevesle gidip yakın arkadaşlarınıza anlatırsınız.
birinden hoşlanmazsınız ama o size içinden gelerek bi sürü güzel söz söyler. siz onun söylediklerini önemsemez ve kimseye anlatmazsınız.
ne yaman çelişki:)
birinden hoşlanmazsınız ama o size içinden gelerek bi sürü güzel söz söyler. siz onun söylediklerini önemsemez ve kimseye anlatmazsınız.
ne yaman çelişki:)
kalite
bugün vedat milor'un "tadı damağında" gaziantep'te çağdaş imam adında bi baklavacı vardı. bi tepsi baklava için kaç kişinin emek verdiğini görseniz şaşarsınız.
arasıra dua ediyorum. içimi bilinmeyen birine döker gibi. dileklerim zaman içinde yavaş yavaş oluyor. bi an geliyo. ulan diyorum ben bunu yıllarca dilemiştim. işte oldu. ama ne dilediysem oldu. aşk hariç, aşk hakkında dilememeye yemin etmiştim. o tamamen şans işidir çünkü.
mesela son dileğim sevdiğim işi yapabilmekti. şimdi yavaş yavaş farkediyorum ki nefret ettiğim işimi sevmeye başlamışım.
mesela son dileğim sevdiğim işi yapabilmekti. şimdi yavaş yavaş farkediyorum ki nefret ettiğim işimi sevmeye başlamışım.
Perşembe, Mart 11
geçen akşam 19:30 sularında işten çıkmıştım. minibüs beklerken bi amca önümden seyyar sebze tezgahıyla geçti. önce acıdım sonra kendi kendime kızdım. sen kimsin ki acıyosun adama? var mı hakkımız birbirimize acımaya? ona bakarsan ben o soğukta minibüs beklerken, arabasına atlayıp giden kadın da bana acımış olabilir:)
Çarşamba, Mart 10
Pazartesi, Mart 8
Pazar, Mart 7
hayatımda bir tek eksik var. ben.
eskiden bi hayatım vardı. ben ordaydım.
şimdi de bi hayatım var. ama ben orda değilim. uzaktan izliyorum.
küçükken kendi kendime küçük oyunlar oynardım. kendimi mutlu etmeyi bilirdim.
artık oyun oynamıyorum. kendimi de mutlu edemiyorum.
eskiden herşey gerçek olamayacak kadar güzeldi.
artık herşey gerçek olamayacak kadar yapay.
bekliyorum. acaba neyi?
eskiden bi hayatım vardı. ben ordaydım.
şimdi de bi hayatım var. ama ben orda değilim. uzaktan izliyorum.
küçükken kendi kendime küçük oyunlar oynardım. kendimi mutlu etmeyi bilirdim.
artık oyun oynamıyorum. kendimi de mutlu edemiyorum.
eskiden herşey gerçek olamayacak kadar güzeldi.
artık herşey gerçek olamayacak kadar yapay.
bekliyorum. acaba neyi?
stealing beauty
yıllar sonra tekrar izleyeceğim. bakalım bende çocukken bıraktığı izler silinicek mi.
BENİ sev
bugün vedat milor dedi ki: "karşılıksız aşk diye birşey yoktur. aşk karşılıklıdır." o adamın bi bildiği vardır dedim.
o karşılıksız şeyi belki de yanlış isimlendiriyoruz. adı saplantı, tutku, bencillik..vs. olabilir ama aşk değil. sonuçta okun hedefi karşı taraf gibi görünse de, ucu nihayetinde bize dönüktür.
o karşılıksız şeyi belki de yanlış isimlendiriyoruz. adı saplantı, tutku, bencillik..vs. olabilir ama aşk değil. sonuçta okun hedefi karşı taraf gibi görünse de, ucu nihayetinde bize dönüktür.
Cumartesi, Mart 6
Perşembe, Mart 4
Salı, Mart 2
Pazartesi, Mart 1
oyalayın bizi
lan kendi memleketinde kendi insanını hor gören başka bi millet var mı? yok valla. biz varız bi keriz. valla çok keriziz.
i hate people
bugün zordu. bu gibi günlerimi tolere edecek hiçbi bok yok hayatımda. günün sonunda yoğun olarak hissettiğim tek şey kafesten kaçma dürtüsü. bir sırt çantası ve ben. başka hiçbişey yok. sevdiklerim de yok. sadece ben ve sırt çantası.
çünkü insan varsa soru da var. ben soru duymak istemiyorum artık. kimse bana bişey sormasın. yoruldum cevap vermekten. insan sesi duymak istemiyorum. insan olmasın.
mesela dalga sesi, maymun sesi, kedi miyavlaması, martı sesi falan olsun. ben bile sessizliği bozmamak için konuşmayabilirim.
çünkü insan varsa soru da var. ben soru duymak istemiyorum artık. kimse bana bişey sormasın. yoruldum cevap vermekten. insan sesi duymak istemiyorum. insan olmasın.
mesela dalga sesi, maymun sesi, kedi miyavlaması, martı sesi falan olsun. ben bile sessizliği bozmamak için konuşmayabilirim.
Pazar, Şubat 28
Cumartesi, Şubat 27
Cuma, Şubat 26
Salı, Şubat 23
Pazar, Şubat 21
Cumartesi, Şubat 20
meleklerim
dünyanın en şanslı insanlarından biriyim. bazen düşünüyorum da berbat bi annem ve babam olsaydı kendimi daha az suçlu hissederdim, geleceği düşünmekten korkmazdım. ama malesef o kadar iyiler ki.. hele bi gün gidiceklerini düşündüğüm zaman hayatımdan, hemen başka şeyler getirmeye çalışıyorum aklıma. tek çocuk olmanın en zor yanı bu işte.
Pazartesi, Şubat 15
boktan
paraya bağımlı olmak maksimum boktan bişey. seçimler yapmak zorunda olmak, seçimlere bağlı olarak mutlu olmayı hedeflerken mutsuz olmak da. bi kira ödemek zorunda olmak, kirayı ödemek için istifa edememek, hayatın dağılmasın diye hiç mola verememek de. pazartesi sabahları sadece midenin değil tüm iç organlarının bulanması da. kalbinin gizli gizli ağrıması, vücudunu yalnızca beyninin ayakta tutması, ruhunun istifa etmesi de. şikayet etmekten vazgeçip, kendi kendine yazmak, yaşadıklarını belgelemeye çalışmak da.
Pazar, Şubat 14
Cumartesi, Şubat 13
çıkmaza gelince
uygun bir zamanda pes edeceğimi bugün anladım.
duyarsız biri olmadığımı anlamayana bunu ben de anlatamıyorsam ya da anlatmak için çok geçse artık, yapabileceğim tek şey terk etmek olabilir. benim tarzım bu.
duyarsız biri olmadığımı anlamayana bunu ben de anlatamıyorsam ya da anlatmak için çok geçse artık, yapabileceğim tek şey terk etmek olabilir. benim tarzım bu.
Cuma, Şubat 12
sickk
insanlarla aynı ortamda çalışmaktan nefret ediyorum. çünkü "müsait misin" sorusunu kimse kullanmıyor.
Cumartesi, Şubat 6
Perşembe, Şubat 4
Pazar, Ocak 31
erkek dünya
dünyanın cinsiyeti erkek. kadını satan erkek. kadını satanla masaya oturan devlet erkek.
Cumartesi, Ocak 30
Salı, Ocak 26
Pazartesi, Ocak 25
evlilik çöplüğü
uzun süreli veya ölene dek sürecek bi ilişkim olabileceğine o kadar inanmıyorum ki.
etrafta da yok. tadı kaçtı. kaçıran kendini bilmezler utansın. işin kötüsü ortalık evlilik çöplüğüne döndü. arızalı kalpler ortalığa saçılmış. ömrü tükenmekte olan "evlilik" lerin mahsülleri de küçük beyinlerin yazmış olduğu büyük senaryoların piyonları olarak bol bol tüketip, kendilerine miras kalan duyularını kullanabilme yetilerini köreltmekle meşgul.
etrafta da yok. tadı kaçtı. kaçıran kendini bilmezler utansın. işin kötüsü ortalık evlilik çöplüğüne döndü. arızalı kalpler ortalığa saçılmış. ömrü tükenmekte olan "evlilik" lerin mahsülleri de küçük beyinlerin yazmış olduğu büyük senaryoların piyonları olarak bol bol tüketip, kendilerine miras kalan duyularını kullanabilme yetilerini köreltmekle meşgul.
Pazar, Ocak 24
Cumartesi, Ocak 23
Çarşamba, Ocak 20
Pazartesi, Ocak 18
Pazar, Ocak 17
rica
umarım bir daha izini belli etmezsin de, ben de bu bağımlılıktan kurtulup nefes almaya başlayabilirim.
Cumartesi, Ocak 16
evcilik
bugün işten gelince annemle bi yemek keyfi yaptık. fırında kaşarlı mantar. of of o nası lezzet. yemekten sonra kramp girdi korktum çatlıcam diye valla.
babam da gitti fenerbaçe-galatasaray bayanlar voleybol maçını izleyip geldi bi koşu:) buraya her gelişinde bi maça mutlaka gider.
şimdi babam küçük odaya çekildi tv izlio. biz annemle ayakucu keyfi yapıyoruz. o gazetelerini okuyor. ben tv-kitap-net üçgeninde her zmnki gibi tutarsız bi modda takılıyorum. mutluyum. he bi de küçük bi puzzle bitirdim. uzun zamandır yapmamıştım.
babam da gitti fenerbaçe-galatasaray bayanlar voleybol maçını izleyip geldi bi koşu:) buraya her gelişinde bi maça mutlaka gider.
şimdi babam küçük odaya çekildi tv izlio. biz annemle ayakucu keyfi yapıyoruz. o gazetelerini okuyor. ben tv-kitap-net üçgeninde her zmnki gibi tutarsız bi modda takılıyorum. mutluyum. he bi de küçük bi puzzle bitirdim. uzun zamandır yapmamıştım.
dizi öğretileri
Cuma, Ocak 15
Çarşamba, Ocak 13
"çıkmaz sokaklar da bitti sonunda"
yaprak dökümünün en damar baba-kız sahnelerinde ağlamayalı çok olmuştu. yine ağlayıp birbirimize güldük. çok özlemişim len.
Pazartesi, Ocak 11
Pazar, Ocak 10
Cumartesi, Ocak 9
Cuma, Ocak 8
buddha
gitsem mi gitmesem mi gitsem mi gitmesem mi. dinlenmem gerek ama eğlenmem de gerek. belki yarın ölücem nerden bilebilirim. evde sakin ve sıkıcı bi gece geçirip ertesi gün ölmek mi, yoksa eğlenceli bi gecenin ertesi günü ölmek mi. en azından alkollü ölmek daha zevklidir diye düşünüyorum. bakiciz
nedir istediğin
rüyalar rüyalar. klasik dalga rüyam yerine bu kez, sakin ağır ağır dalgalanan bir denizdeydim. geniş geniş yüzüyorduk. sonra bi de kumsalda yürürken küçük bi çocuk maymun gibi bi yere asılmış sallanıyordu. çocuğa yanlışlıkla çarpıp yere düşürdüm. hem de 2 kez. ikisinde de çocuk gayet gülerek ayağa kalktı. benim bu deniz-dalga temalı periyodik rüyalarımın bi sonu yok anlaşılan.
Perşembe, Ocak 7
kader
tam kaydı görüntüle sayfası geldi bi önceki yazıyı yazdıktan sonra. yan tarafta şöyle bir reklam vardı:))))))
Mutsuz musun?
Allah sana yardım etmek istiyor. O'ndan yardım istemen yeterli.
Allahitanimak.jesus.net/keder
Mutsuz musun?
Allah sana yardım etmek istiyor. O'ndan yardım istemen yeterli.
Allahitanimak.jesus.net/keder
ne yapmalı
biri bana pozitif olmayı öğretmeli. polyanna'yı tekrar mı okusam. ya da böyle kafamın içindeki bir takım parçaları alıp, sürekli mutlu olmamı sağlasalar. ulan gülmek istiyorum ya herşeye siktir çekebilmek istiyorum. nolmuş yani demek istiyorum.
Çarşamba, Ocak 6
Salı, Ocak 5
Pazartesi, Ocak 4
bana
birini beyninden sildiremiyorsan filmlerdeki gbi -hele o biri seni rahat bırakmıyorsa sebepsiz yere bencilce- sen de kendini silersin olur biter hazır olduğunda. kör edersin onu sana. o da gider bencilliğini başka zavallılar üzerinde tatmin eder.
Pazar, Ocak 3
ben iyi biri olmaya çabalamayı unutmuşum. hayat başımı döndürmüş benim. her değişimi iyiye yormuşum. bazen geçmişe dönmeyi çok istiyorum. çok yalnız hissediyorum kalabalıkta bile. oysa o zamanlar tek başıma hiç yalnız hissetmezdim. çok üzgünüm bilmiyorum neden. ben başedemiyorum işte hayatla. annem hep çok korkardı yapamamamdan hala da korkar. şimdi anlıyorum neden..çok üzgünüm gerçekten yol alamıyorum.
Cumartesi, Ocak 2
sorun
bazı şeyler illa çözülmek zorunda mı ki? çözülmeden kalsalar olmaz mı? bi konu var arkadaşlarım artık halletmelisin diyorlar. ama ben öyle korkuyorum ki, yüzleşemiyorum bile artık.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)