Çarşamba, Haziran 30
Pazar, Haziran 27
Cumartesi, Haziran 26
erkeklerin elele tutuşmalarını samimi bulmuyorum. çok gey:)) yani demek istediğim bir erkeğin doğasında olmayan, ama elini tuttuğuna ya da etrafa bişey kanıtlamak için yaptığı bişey gibi. ya da karşılıklı varılan bir anlaşmanın koşulsuz şartsız maddelerinden biri gibi:) yani "sen bana şunu verirsin ben de sana elimi gibi" :)))) ama kadınlar içlerinden gelerek bunu isterler.
Cuma, Haziran 25
Pazartesi, Haziran 21
kimse görüntüsünden hoşlanmadığı birinin kafasının içindekileri merak etmez. ya da en azından merak eden birini görmedim. (aslında bu cümleyi "hiçbir erkek görüntüsünden hoşlanmadığı bir kadının kafasının içindekileri merak etmez" diye değiştirmek lazım) ya güzel olucaksınız ya da aseksüel:) hayatta erkeklerden daha ilginç bi sürü şey vardır elbet. ama öte yandan bir kadın için erkeklerin ilgisine sahip olabilme gücünün yerini tutabilecek çok az şey olduğunu bilioyoruz. güzel olmak tırmanmadan zirvede olmak gibi birşey. hiçbişey güzelken yaşayabileceğiniz şeylerle, hissedebileceğiniz güçle boy ölçüşemez. güzel olmak tanrının bir lütfudur resmen. bütün kadınlar bunun farkındadır(annem hariç, annem bunları benim yazdığımı görmemeli:)) sırf bu yüzden estetik cerrahi diye bişey icat edildi. kadınların güzelliğe olan zaaflarından faydalanmak isteyen erkekler tarafından. her halükarda erkekler kadınlarla kafa buluyor işte:)) organize çalışıyorlar resmen. sadece güzelliğe değer veriyor, güzelliği ödüllendiriyorlar. sonra güzelliği yaratıyor, bundan para kazanıyorlar. hatta güzelliği satıp birbirlerine (burda ilk defa birbirlerinin zaaflarından faydalanıyorlar hayret) bundan da kirli paralar kazanıyorlar. bu dünyanın değişmeyen gerçeği erkeklerin yönettikleri, kadınların kullanıldıklarıdır.
hep tek
bu ara çocukluğuma inmeye çalışıyorum:) mesela ilginçtir çocukluğumun her döneminde bir korkuya takılmışım. bi süre hap yutamamıştım. bi süre banyoda suyun altına girmekten korkmuştum nefes alamam diye. böyle uzayıp gidiyor işte:) bu yüzden insanlara hep tek çocuk yapmayın tavsiyesi veriyorum işte. arızaya uygun bi zemin:))) fazla yalnız kalmak insanın dengesini bozuyor. kafanın içinde fazla kalınca olmayan bi sürü şey türetebiliyorsun. detaylara fazlaca takılıyorsun.
aile fazla anlayışlıysa, beğenmediğin şartlara karşı dayanıksızlık geliştiriyorsun farkında olmadan. çünkü hiç şartlar seni zorlamamış. hep şartlar senin isteğine uygun hale getirilmiş. gereksiz korkular ediniyorsun. sevmediğin istemediğin şeylerle yüzleşemiyorsun bile. denemekten bile kaçıyorsun. çift kişilikli olabiliyorsun. inatçılık had safhada zaten:) canın fazla tatlı oluyor. aileden uzaklaşınca zaten asıl olay başlıyor. herşeyi sil baştan öğreniyorsun. herşeyi el yordamıyla öğrenmen gerekiyor. tek çocuk olmayanlardan hep bi adım geridesin. hayalgücün sana gerçek hayattan daha yakın. tokat yiye yiye hayalgücünden gerçek hayata geçiş süresince, pişman oluyorsun. keşke eskiye dönebilsem diye. hayat tat vermiyor. çok yavaş adapte oluyorsun. paylaşmak tat vermiyor. paylaşarak yapmak zorunda olduğun herşeyi görev icabı yapıyorsun. aslında çok titizsin ama insanlar seni umarsız ve geniş biri sanıyor. çünkü gerçekten umarsızca yapıyorsun işleri, paylaşırken. tek başına karar vermeden, karar vermiş gibi hissedemiyorsun. herşey yarım yamalak kalıyor zihninde.
özetle herşeyi çok abartıyorsun işte böyle:))
aile fazla anlayışlıysa, beğenmediğin şartlara karşı dayanıksızlık geliştiriyorsun farkında olmadan. çünkü hiç şartlar seni zorlamamış. hep şartlar senin isteğine uygun hale getirilmiş. gereksiz korkular ediniyorsun. sevmediğin istemediğin şeylerle yüzleşemiyorsun bile. denemekten bile kaçıyorsun. çift kişilikli olabiliyorsun. inatçılık had safhada zaten:) canın fazla tatlı oluyor. aileden uzaklaşınca zaten asıl olay başlıyor. herşeyi sil baştan öğreniyorsun. herşeyi el yordamıyla öğrenmen gerekiyor. tek çocuk olmayanlardan hep bi adım geridesin. hayalgücün sana gerçek hayattan daha yakın. tokat yiye yiye hayalgücünden gerçek hayata geçiş süresince, pişman oluyorsun. keşke eskiye dönebilsem diye. hayat tat vermiyor. çok yavaş adapte oluyorsun. paylaşmak tat vermiyor. paylaşarak yapmak zorunda olduğun herşeyi görev icabı yapıyorsun. aslında çok titizsin ama insanlar seni umarsız ve geniş biri sanıyor. çünkü gerçekten umarsızca yapıyorsun işleri, paylaşırken. tek başına karar vermeden, karar vermiş gibi hissedemiyorsun. herşey yarım yamalak kalıyor zihninde.
özetle herşeyi çok abartıyorsun işte böyle:))
Çarşamba, Haziran 16
Cumartesi, Haziran 12
resmen film gibi bi rüya gördüm. bi minibüste giderken en önde oturuyorum. arkadan muavin gibi bi herif 2 numara buraya gel diyo. gidiyorum arkaya. en arka koltukta bi çocuk hasta, arkaya yaslanmış, önündeki herifler etrafında toplanmış. ayaktaki herifin tipi çok kötü. beni suçlamaya başlıyo. daha önce de bu çocuk senin yüzünden böyle olmuştu falan diyo. ben eziğe bağlıyorum iyi mi:) kekeleye kekeleye ben kimseye bilerek zarar vermem ki diyorum falan:)) nyse bu herif durdurup minibüsü hepimizi aşağıya diziyo. içimde acaip bi korku. adamın problem çıkarmaya çalıştığı belli. bunu bahane edip bişey yapıcak bana diye düşünüyorum. en uçta ben duruoyorum. çok kalabalık olduğu için kaçmaya karar veriyorum. beni farkedene kadar onlar, uzaklaşırım diye düşünüyorum. koşmaya başlıyorum. bi köyün içindeyim. istediğim kadar hızlı koşamıyorum tabi. bi yere giriyorum, yarısı meyhane gibi, yarısı ambar gibi bi yer. tahtaların arasından dışarıyı görüyorum. bi adam geliyo. adam girerken ben çıkıyorum. o çıkıyo ben giriyorum. köşe kapmaca oynuyoruz resmen. malesef sonu gelmedi rüyanın, acaip zor uyandım. üzerimde acayip bi ağırlık.
Perşembe, Haziran 10
Çarşamba, Haziran 9
ben
eski dalgalarını msn'de engelleyenlerdenim.
bi de morali bozuk olunca bütün gün somurtuk gezenlerdenim.
bi de morali bozuk olunca bütün gün somurtuk gezenlerdenim.
Pazar, Haziran 6
Cumartesi, Haziran 5
insan paralarını saymadan kaşıntısını gideremiyor:)))asıl tedavi hangisi merak ediyorum, parayı harcamak mı yoksa masaya yatmak mı?
bugün veya yarın hayatımı değiştirmek (geliştirmek için) o büyük ama aslında küçük olduğunu bildiğim sorunumu çözdürmeye başlıyorum.
bakalım ben de gerçekten bikaç gün içinde bi teşekkür mektubu hazırlamaya başlayacak mıyım.
bugün veya yarın hayatımı değiştirmek (geliştirmek için) o büyük ama aslında küçük olduğunu bildiğim sorunumu çözdürmeye başlıyorum.
bakalım ben de gerçekten bikaç gün içinde bi teşekkür mektubu hazırlamaya başlayacak mıyım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)