Pazartesi, Mart 29
Pazar, Mart 28
I try to walk away and I stumble
hakkındaki bütün fikirlerimi ve düşüncelerimi (biliyorum ikisi de aynı şey ama ben ayrı ayrı söylemek istedim) bi kenara koyup, "i try" dinlerken resmini aldım karşıma.
yolculuk
eğitilebilir bi millet değiliz. artık bilmiyorum kanımız mı bozuk nedir? sanırım alışkanlıklar da nesilden nesle geçiyor olduğu gibi. her neyse şimdi otobüsteyim. önümdeki kız kucağındaki fotokopiden bozma bi ders kitabı üzerine bişeyler karalıyor. yani çalışır gibi yapıyor. biz de bol bol fotokopi çektirirdik. yanlış burdan başlıyor zaten. gelip geçici öğrenmek için gelip geçici kitaplar alıyoruz.
---
bu en uzun yazım olabilir, çünkü bilgisayar karşısında değilim.
---
zaman çoğumuzu hızlı tüketicek. çünkü deftere hep çiziktir atıyoruz. yarım yamalak tamamlanmamış cümleler.
---
dün pelin batu'yu izledim. dedim ki erkek ve tarih kötü bi kombinasyon, kötü bi buluşma. tarihe kadın duygusu gerek.
---
bi de yuvaya gidince hatırladım ya da pekişti. tam bi sevgi özürlüyüm. babama o kadar benziyorum ki. sevgi özürlü olmak sevgisizlik değil ama daha kötü.
---
çift olabilme yetisi küçük görülmemeli. tam tersi takdir edilmeli. tek olmak kolay olan. sevgiyi büyütmek zor, yaşamaya değer.
---
eğer ailemden sonra ölürsem, ölene dek muhtemelen kafayı sıyırırım. pişmanlıklarım beni boğar, çok iyi biliyorum. çünkü şimdiden düşünmeye başladım.
---
en iyi yol arkadaşı az konuşan ya da hiç konuşmayandır.
---
sessiz insanlar, sessizliği bozan insanlardan hoşlanırlar.
---
salkım söğüt en sevdiğim ağaç. bi de toz bulutlarını çok seviyorum.
---
sanırım ben heyecanlanmaktan korkuyorum. heyecanlanmayı reddettiğim için sıkıcı biriyim.
---
sude çok güzel bi kız ismi.
---
"love sings" diyor adam ya daha ne desin.
---
o hiç konuşmayan yol arkadaşı var ya. işte onunla tam 1 saattir birbirimizi tanıdığımız halde emin olamadığımız için birbirimize selam vermedik. ben tabi sonunda tutamadım çeneyi. kızı da cam kenarından kaldırmıştım burası benim yerim diye. hahay. bi ara benim mp3 player ikimizin arasında düşmüş. baktım kız uğraşıyo almak için. fırsat bu fırsat dedim. cümleyi bitirmeden herşey anlaşılmıştı zaten. sonra sorulması gerekenler, cevaplanması gerekenler falan işte. 1 saat boyunca adımı hatırlamaya çalışırken o, ben de "o olsa bişey söylerdi" cümlesini tekrar ederek ara ara, selamlaşma faslını erteliyordum.
---
amerikalı yarim doğumgününü kutlamadım diye bana bozuk attı. bi gün onunla evlenicemi söylerken ciddiyim farkında değil.
---
bu en uzun yazım olabilir, çünkü bilgisayar karşısında değilim.
---
zaman çoğumuzu hızlı tüketicek. çünkü deftere hep çiziktir atıyoruz. yarım yamalak tamamlanmamış cümleler.
---
dün pelin batu'yu izledim. dedim ki erkek ve tarih kötü bi kombinasyon, kötü bi buluşma. tarihe kadın duygusu gerek.
---
bi de yuvaya gidince hatırladım ya da pekişti. tam bi sevgi özürlüyüm. babama o kadar benziyorum ki. sevgi özürlü olmak sevgisizlik değil ama daha kötü.
---
çift olabilme yetisi küçük görülmemeli. tam tersi takdir edilmeli. tek olmak kolay olan. sevgiyi büyütmek zor, yaşamaya değer.
---
eğer ailemden sonra ölürsem, ölene dek muhtemelen kafayı sıyırırım. pişmanlıklarım beni boğar, çok iyi biliyorum. çünkü şimdiden düşünmeye başladım.
---
en iyi yol arkadaşı az konuşan ya da hiç konuşmayandır.
---
sessiz insanlar, sessizliği bozan insanlardan hoşlanırlar.
---
salkım söğüt en sevdiğim ağaç. bi de toz bulutlarını çok seviyorum.
---
sanırım ben heyecanlanmaktan korkuyorum. heyecanlanmayı reddettiğim için sıkıcı biriyim.
---
sude çok güzel bi kız ismi.
---
"love sings" diyor adam ya daha ne desin.
---
o hiç konuşmayan yol arkadaşı var ya. işte onunla tam 1 saattir birbirimizi tanıdığımız halde emin olamadığımız için birbirimize selam vermedik. ben tabi sonunda tutamadım çeneyi. kızı da cam kenarından kaldırmıştım burası benim yerim diye. hahay. bi ara benim mp3 player ikimizin arasında düşmüş. baktım kız uğraşıyo almak için. fırsat bu fırsat dedim. cümleyi bitirmeden herşey anlaşılmıştı zaten. sonra sorulması gerekenler, cevaplanması gerekenler falan işte. 1 saat boyunca adımı hatırlamaya çalışırken o, ben de "o olsa bişey söylerdi" cümlesini tekrar ederek ara ara, selamlaşma faslını erteliyordum.
---
amerikalı yarim doğumgününü kutlamadım diye bana bozuk attı. bi gün onunla evlenicemi söylerken ciddiyim farkında değil.
Cumartesi, Mart 27
Cuma, Mart 26
Perşembe, Mart 25
bi sus ya
neşeni kaybedince artık seni sakinleştirecek bişeyler yapmaya başlarsın. kafayı takarsın. ilaç gibi gelir. o şeyleri tekrar etmedikçe huzursuz olursun.
"mutlu olmak" nasıl yapılırdı onu zaten unutturmuşsundur kendine. hep bu kafa sesi var ya. ne çıkıyosa ondan çıkıyo zaten. bi susturamadık gitti.
"mutlu olmak" nasıl yapılırdı onu zaten unutturmuşsundur kendine. hep bu kafa sesi var ya. ne çıkıyosa ondan çıkıyo zaten. bi susturamadık gitti.
Çarşamba, Mart 24
Pazartesi, Mart 22
Pazar, Mart 21
Cumartesi, Mart 20
eski dost
senin bana kırılmak ya da trip atmak gibi bi lüksün olmadığına inanıyorum. dilersen sonsuza kadar kendi kendine trip halinde kalabilirsin:)
Cuma, Mart 19
Perşembe, Mart 18
yanlışlıkla telefonumu iade ettim iyi mi. burdan hepsiburada.com'a tekrar selamlarımı gönderiyorum. ama dekontu kullanarak başka bi telefon alma şansımı da kullanabilirim. yalnız artık kendimden korkar oldum. bu alışverişten çok zararlı çıkabilme potansiyelim olduğunu hissediyorum. bu aynen seri sakarlıklarıma benziyor.
Pazartesi, Mart 15
bana
- benim için birşey yapar mısın?
- ne olursa
- mutlu olmaya çalışır mısın?
- çok şey istiyorsun anne
- sürekli korkarak yaşamayı bırakır mısın? çünkü hata diye birşey yoktur. gerilirsin ama yine de şarkını söylersin.
- ne olursa
- mutlu olmaya çalışır mısın?
- çok şey istiyorsun anne
- sürekli korkarak yaşamayı bırakır mısın? çünkü hata diye birşey yoktur. gerilirsin ama yine de şarkını söylersin.
Pazar, Mart 14
pazar
bol yemeli içmeli alışverişli kahkahalı sohbetli bi gündü. şimdi film izlemeyi deneyip yatıcam. bu arada hala gördüğüm rüyayı düşünüyorum ara ara.
Cumartesi, Mart 13
serap
sabah ofise girdiğimde kaydettiğimi sandığım şey:
"o kadar net gördüm ki. geçtim karşına. diktim gözlerimi gözlerine. gözlerimin içine baktın. yaklaştık birbirimize daha da. sarıldık birbirimize sıkı sıkı. gerçekten de öteydin."
"o kadar net gördüm ki. geçtim karşına. diktim gözlerimi gözlerine. gözlerimin içine baktın. yaklaştık birbirimize daha da. sarıldık birbirimize sıkı sıkı. gerçekten de öteydin."
minibüste
100 kilonun üzerinde olduğunu tahmin ettiğim genç bir kadın minibüse bindi. hayır acımayacaktım..
minibüste
bi kadının yanına oturdum. sonra önümüze bi kadın oturdu. yanı boştu. yanımdaki kadın ona selam verdi. tanışıyorlardı. en ön koltuk boşalınca, oraya geçip ikisinin yanyana oturabilme ihtimaline neden olsam dedim. sonra düşündüm de belki de sabah sabah çene çalmak istemezlerdi. hallerinden memnun görünüyorlar. oturmaya devam ettim.
Cuma, Mart 12
birinden hoşlanırsınız. o size içinden gelmeyerek bi sürü güzel söz söyler (ya da her söylediğini siz iyiye yorarsınız) ve büyük bi hevesle gidip yakın arkadaşlarınıza anlatırsınız.
birinden hoşlanmazsınız ama o size içinden gelerek bi sürü güzel söz söyler. siz onun söylediklerini önemsemez ve kimseye anlatmazsınız.
ne yaman çelişki:)
birinden hoşlanmazsınız ama o size içinden gelerek bi sürü güzel söz söyler. siz onun söylediklerini önemsemez ve kimseye anlatmazsınız.
ne yaman çelişki:)
kalite
bugün vedat milor'un "tadı damağında" gaziantep'te çağdaş imam adında bi baklavacı vardı. bi tepsi baklava için kaç kişinin emek verdiğini görseniz şaşarsınız.
arasıra dua ediyorum. içimi bilinmeyen birine döker gibi. dileklerim zaman içinde yavaş yavaş oluyor. bi an geliyo. ulan diyorum ben bunu yıllarca dilemiştim. işte oldu. ama ne dilediysem oldu. aşk hariç, aşk hakkında dilememeye yemin etmiştim. o tamamen şans işidir çünkü.
mesela son dileğim sevdiğim işi yapabilmekti. şimdi yavaş yavaş farkediyorum ki nefret ettiğim işimi sevmeye başlamışım.
mesela son dileğim sevdiğim işi yapabilmekti. şimdi yavaş yavaş farkediyorum ki nefret ettiğim işimi sevmeye başlamışım.
Perşembe, Mart 11
geçen akşam 19:30 sularında işten çıkmıştım. minibüs beklerken bi amca önümden seyyar sebze tezgahıyla geçti. önce acıdım sonra kendi kendime kızdım. sen kimsin ki acıyosun adama? var mı hakkımız birbirimize acımaya? ona bakarsan ben o soğukta minibüs beklerken, arabasına atlayıp giden kadın da bana acımış olabilir:)
Çarşamba, Mart 10
Pazartesi, Mart 8
Pazar, Mart 7
hayatımda bir tek eksik var. ben.
eskiden bi hayatım vardı. ben ordaydım.
şimdi de bi hayatım var. ama ben orda değilim. uzaktan izliyorum.
küçükken kendi kendime küçük oyunlar oynardım. kendimi mutlu etmeyi bilirdim.
artık oyun oynamıyorum. kendimi de mutlu edemiyorum.
eskiden herşey gerçek olamayacak kadar güzeldi.
artık herşey gerçek olamayacak kadar yapay.
bekliyorum. acaba neyi?
eskiden bi hayatım vardı. ben ordaydım.
şimdi de bi hayatım var. ama ben orda değilim. uzaktan izliyorum.
küçükken kendi kendime küçük oyunlar oynardım. kendimi mutlu etmeyi bilirdim.
artık oyun oynamıyorum. kendimi de mutlu edemiyorum.
eskiden herşey gerçek olamayacak kadar güzeldi.
artık herşey gerçek olamayacak kadar yapay.
bekliyorum. acaba neyi?
stealing beauty
yıllar sonra tekrar izleyeceğim. bakalım bende çocukken bıraktığı izler silinicek mi.
BENİ sev
bugün vedat milor dedi ki: "karşılıksız aşk diye birşey yoktur. aşk karşılıklıdır." o adamın bi bildiği vardır dedim.
o karşılıksız şeyi belki de yanlış isimlendiriyoruz. adı saplantı, tutku, bencillik..vs. olabilir ama aşk değil. sonuçta okun hedefi karşı taraf gibi görünse de, ucu nihayetinde bize dönüktür.
o karşılıksız şeyi belki de yanlış isimlendiriyoruz. adı saplantı, tutku, bencillik..vs. olabilir ama aşk değil. sonuçta okun hedefi karşı taraf gibi görünse de, ucu nihayetinde bize dönüktür.
Cumartesi, Mart 6
Perşembe, Mart 4
Salı, Mart 2
Pazartesi, Mart 1
oyalayın bizi
lan kendi memleketinde kendi insanını hor gören başka bi millet var mı? yok valla. biz varız bi keriz. valla çok keriziz.
i hate people
bugün zordu. bu gibi günlerimi tolere edecek hiçbi bok yok hayatımda. günün sonunda yoğun olarak hissettiğim tek şey kafesten kaçma dürtüsü. bir sırt çantası ve ben. başka hiçbişey yok. sevdiklerim de yok. sadece ben ve sırt çantası.
çünkü insan varsa soru da var. ben soru duymak istemiyorum artık. kimse bana bişey sormasın. yoruldum cevap vermekten. insan sesi duymak istemiyorum. insan olmasın.
mesela dalga sesi, maymun sesi, kedi miyavlaması, martı sesi falan olsun. ben bile sessizliği bozmamak için konuşmayabilirim.
çünkü insan varsa soru da var. ben soru duymak istemiyorum artık. kimse bana bişey sormasın. yoruldum cevap vermekten. insan sesi duymak istemiyorum. insan olmasın.
mesela dalga sesi, maymun sesi, kedi miyavlaması, martı sesi falan olsun. ben bile sessizliği bozmamak için konuşmayabilirim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)